Zaman zaman bürokraside yapılan değişiklikler ile harcanan zaman ve giden ile gelenin uyum sorunu aylarca sürer. Bununla birlikte makamların; çiçek bahçesi dolması, ziyaretler, karşı ziyaretler ve harcanan devlet mesaisi…
Her harcanan zaman devlete mesai olarak eklenmekte. Bürokrat değişiklikleri artık ortadan kalkmalı. ABD’de yapılan seçimler gibi veya atanan valilere tam valilik yapmaları konusunda yetki verilmeli. ABD’de olduğu gibi, halk il genelinde kendisini yöneteni seçmeli. Nasıl ülke yönetimini birilerine devir ediyorsak, ilde de kendimizi yöneteni 5 yıllığına seçmeliyiz. Valiler siyasilerin emrinde olmamalı.
Valiler bağımsız olarak aday olmalı ve siyasi görüşü olmadan aday olmalı. Geçmişten günümüze atanan valileri gördük. Sadece makamlarında oturup siyasetçilerin emirleri ile hareket etmekteler. Valilere devlet ayıracağı bütçe ile ilin sorunlarını çözmeli. Yerel kaynakları olmalı. Belediyeler nasıl kendi bölgelerinde yerel kaynak alıyor ise, Valiliklerde aynı şekilde il genelinde kaynaklardan yararlanmalı.
Sadece Valiler için bu geçerli değil. Bu Çaykur için de geçerli olmalı. 202 bin üretici varsa, üretici her fabrika bölgesinde belirlenecek adaylar arasından seçim yaparak kendi genel müdürünü seçmeli. Nasıl ziraat odası, borsa, ticaret odası ve diğer odaların seçimleri yapılıyor ise burada da bu tür seçimlerle her il kendi yöneticisini seçmeli ve hesap günü geldiğinde hesabını sormalı.
35 yılda çok vali gördüm. Namık Günel ile başlayan meslek hayatımda; Erol Çakır, Ömer Büyükkent, Erol Zihni Gürsoy, Erol Uğurlu, Erdal Ata, Bülent Karaçöl, Enver Salihoğlu, Kasım Esen, Zekeriya Şarbak, Seyfullah Hacimüftüoğlu, Nurullah Çakır, Ersin Yazıcı, Erdoğan Bektaş ve şimdi ise Kemal Çeber toplam 35 yılda 15 vali ile çalıştım. Aslında valiler seçimle gelmiş olsa idi; 7 Vali ile çalışmış olacaktım. Bazı valiler 6 ay, bazıları ise 5 yıla kadar kalabildi. Tabii bunların bölgeyi tanıması, insanlarla uyum sağlaması nereden bakarsan bir yıla mal olmakta ve bu bir yıl boyunca o iller yatırımlar, projeler ve çeşitli fikirlerden yararlanamamakta.
Bunun birde mali yönüne baktığımızda sadece valiler için değil, diğer bürokratlar içinde aynı durum yaşandığında ülkeye milyonlarca liraya mal olmakta.
Geldi, gitti masrafları dışında birde bunun uyum sağlama süreci ve devlete olan giderlerini hesapladığımızda ülkemizde birçok bacanın daha bu maliyetlerle kurulabileceğini rahatlıkla söylemek mümkün.
Devletin yerel kaynakları güçlendirmesi gerek. Hazine arazilerinde sanayi kuruluşlarına önderlik ederek kurulmasını sağlamak ve ardından kendi ayakları üzerine durmasını sağlayarak özelleştirmesi gerek. Bu sayede iller kendi kaynaklarının üzerinde durması sağlanmalı. Aslında bunun alt yapısı hazırlanabilir.
Önemli olan devletin geleceği ise bunu Cumhurbaşkanı vereceği talimatlarla hazırlayabilir. Güçlü bir devlet düşüncelerin çoğalması ile olur.