Fazla olmadı, Cumhurbaşkanı seçim tarihini açıklamasının ardından gün geldi çattı. Yarın seçim… Tabii adayların heyecanı sürüyor. Bizde de patatesin kilosu 5 TL, soğan 4 TL, benzin 6,370 kuruş mazot ise 5 TL’yi geçti.
Dolarla, euro ile zaten işimiz olmaz, lakin aldığımız tüm ürünlerin işi dolar ve euro ile…
Malum matbaa işi yapıyoruz ve bir ay önce topunu 60 TL’ye aldığımız kağıt şimdi 90 TL. Yine bir ay önce 90 TL’ye paketini aldığımız aydınger şimdi 160 TL. Bakıyoruz çevremize
NEREYE GİDİYORUZ?
Ben bilmiyorum, bilen varsa söylesin…
Fiyatlar aldı başını gidiyor. Seçim mi? Geçim mi önemli, karar halkın.
Yarın seçim yapılacak… Cumhurbaşkanlığı seçimi önemli, Türkiye’de bir ilke imza atılacak. Artık Türkiye parlamenter sistemden kurtulacak.
Kanun çıksın mı, çıkmasın mı?
Hadi ben oyunu bozdum, hükümetten istifa ediyorum…
Hadi ben ihale alamadım ben de çekiliyorum.
Yok… Şu parti daha iyi ben oraya geçiyorum… Adaylık döneminde çok para harcadım bunu kazanmam lazım.
Peki nerden kazanacaksın sorusuna ise hemen cevap:
İş takibi veya iş yeri açacağım. Devlet daireleri benden almak zorunda, yoksa oyarım, müdürü değiştiririm.
Gibi, gibi, gibi
- Aloooo, ben milletvekili Hasan Hüseyin Hakyemez. Şu adamımı şuraya alın, şu ihaleyi ona verin, sakın duyurmayın HAAA
- Emredersiniz efendim.
Eder emir eder… Yoksa koltuk sallanır, müdürlük gider. Düz memur oluruz. Birde müdür kalsak bile Hakkâri, Şırnak ve Güneydoğu var işin içinde.
Eee, milletin hakkı nerede? 81 milyonun hakkını veriyorsun, 5 kuruş olsa bile buna milletin hakkı var.
Bana ne kardeşim, onu da vekil Hasan Hüseyin Hakyemez düşünsün.
İyide kardeşim, sen veriyorsun ihaleyi.
Neyse bunlar yaşanan şeyler. Birkaç örnek verelim dedik, dönen dolapları zaten herkes biliyor. Milyonları harcayanlar bunun karşılığını bir yerlerden alacaklar. Ama fakirden, ama zenginden, ama tüyü bitmemiş yetimden.
Biz bakalım seçimlere, Rize ne durumda?
Bakalım hadi. Herkes bize soruyor?
Rize ne olur?
Bizde aynı soruyu soruyoruz. Vallahi ben bu partiye vermem. Şununla birleşiyor, oylarım şuna gidecek, ona gitmesini istemem gibi.
Tabii isim vermek benim âdetim değil ancak bildiğimi saklamam.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanının yüzde 75 ile 80 arasında oy alacağını tahmin ediyorum.
Milletvekilliği seçiminde aynı düşüncede değilim. En az 15 veya 20 puan oynayacağını düşünüyorum. Bu rakam nereye iner ve kaç milletvekili gönderir bilemem ama Rize’de seçimin zor geçeceğini, vekillik açısından zor olacağını tahmin ediyorum.
Sonuç nereye gider? O da belli. Cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı ile milletvekilliği arasında yukarıda yazdığım rakam oynar ise Cumhurbaşkanı Rize teşkilatı ile tam oynar.
İşte ben bunu biliyorum.
Tabii teşkilatta bunun farkında. Bu seçimin diğer seçimler gibi olmayacağından eminim. Cumhurbaşkanının memleketinde siyaset farklı olmalı.
Nasıl mı?
Teşkilat bağları güçlü olmalı. Teşkilat içinde kimse birbirini satmamalı, birinin başı ağrıyorsa diğeri ilaç olmalı. Burada gördüğüm, birinin başı ağrıyorsa diğerleri daha çok ağrıması için elinden geleni yapıyor.
Teşkilat içinde elbette aynı kişiliği taşımak mümkün değil. Ancak bir yerlere getirdiğiniz veya Cumhurbaşkanının getirdiği kişiye sahip çıkmalısınız, birileri onu eleştiriyor, sürekli olarak onun ismine ve kurumuna yükleniyorsa, sizlerde ona seyirci kalıp ona daha fazla ilgi gösteriyorsanız. Sizin yaptığınız teşkilatçılık değil, sizin yaptığınız ancak yalakalık olur, sizin yaptığınız ancak adam satmak olur. Kimse kusura bakmasın.
Dost acı söyler derler ya… Kimse benim mesleğimdeki insanlara çatamaz. Tabi benim meslektaşım önce haklı olmalı, hak için yürümeli, dernek başkanı olarak her zaman onun arkasında olurum,.
AK Parti’de adam satmak çok kolay. Yeter ki biri düşmesin, diğeri hemen tekmeyi vurur.
İşte benim kitabımda bu yok… Benim siyaset anlayışımda bu yok; yürüdüğümüz yolda ölümüne yürürüz. Gittiğimiz davada, ölümüne dava arkadaşı oluruz.
Ama AK Parti içinde bunu göremedim.
ÇAYKUR Genel Müdürü olayı, ne oldu?
Genel müdür gitti, hemen ÇAYKUR kapıları açtı, hem de sonuna kadar. AK Parti o kişilere yüklü miktarda iş ve para verdi. Neden peki, sus payı mı?
Sonra da BİZ DAVA ADAMIYIZ diyeceksiniz. Hadi oradan sizden dava adamı değil, sizden adam satan olur.
Üzerine alan alsın, kimseye minnet etmem. Yanlış ise özrümü dilerim, burada da yazarım, hadi bir yerini yanlış desinler.
Seçimlerin bitmesini bekliyorum. İşte o zaman bu kalemin ne kadar keskin ne kadar daha etkili olduğunu birileri görecek. O birileri ki kime hizmet ettiklerini, kimleri sattıklarını, kimlerin peşinden koştuklarını hepsi burada yer alacak. Şuan susuyorsam ve yazmıyorsam birilerinden rant aldı yazıyor demesinler veya eşit bir seçim olmasını istediğimdendir.
Fazla kalmadı. Pazar akşamı her şey ortaya çıkacak. Ak mı daha iyi süt beyaz mı, hangisi daha beyaz göreceğiz.