Cumhurbaşkanı, Başkan; memleketinde kafayı dinlemeye ve bölgedeki sorunları dinlemeye geldi. Rize’de ne gibi sorunlarımız var?
Doğru bilgi vermek gerek.
Seçimden önce şehir hastanesi sözü var bir de lojistik üs; Rize’nin sorunları bunlarla bitiyor mu?
Rize göç vermeye devam ediyor. 15 yılda 18 bin eksilen, yeni kayıtların bile Rize'de olmadığı bir nüfus…
Rize nereye gidiyor?
Köylerimizde yaz sezonu dışında kimse kalmıyor. Sebepleri neden araştırılmıyor?
Aslında çok basit sebepleri var.
İŞ…
Neden köylerimizde hayvancılık bitti, tarım bitti?
Kanser vakaları niçin arttı?
Şehir içi trafik sorunu, turizm yerlerinin iyileştirilmesi, sahil parkında yeni projeler, deniz üstü restoranların yapılması, örnek çay bahçelerinin turizme açılması. En önemlisi Rize halkını yeniden kendi ürünü olan çay ile buluşturma.
Neden proje üretmiyoruz, neden kendi sorunlarımızı akıllı bir dil ile Başkan’a iletmiyoruz?
Tabii bunun en bariz örnekleri Rize’de fikri, zikri, projesi olan, ufku açık olan, geleceği gören, insanları geleceğe taşıyacak projeler üreten insanların önünü kapatarak kendimizi ön plana çıkartmak!
Geleceğimizi garanti altına almak için yaptığımız bencillikten geçiyor.
Bölgede iklimler değişti. Aslında dünya da değişti. Arabistan’da kar yağıyorsa bazı ülkelerde seller meydana geliyor ise; iklimlerin insanların dünyaya yaptığı kötülükten iklimlerin değiştiğini fark etmek mümkün.
Dereler, doğa, denizler çöplük oldu.
Dünya artık zor nefes alıyor ve bazı bölgelerde anı patlamalar oluyor. Deprem bölgesi 4’ncü sırada olan ilimiz 3’üncü sıraya düştüyse doğa ile yapılan oynamalar elbette nedeni olmalı.
Dünya bir yana dursun şimdi biz kendi derdimize bakalım…
Dolgu alanı…
Binaların büyük risk taşıdığı dolgu alanında illa ki can kaybı mı olmalı?
Başkan buradayken dolgu alanı ile ilgili düşünceleri olan; projeler üreten insanlarımızı Başkan ile buluşturmamız gerek. Konunun ciddiyetini anlatmaları lazım. Siyasiler bir dakika görüşmek için, kuyruğa girerken, bir sinyal beklerken, asıl Rize’nin meseleleri ortada kalıyor.
Bu senaryoyu geçmişte gördüm, yaşadım.
Mesut Yılmaz döneminde aynı siyasiler fikri ve zikri olan; proje üreten insanların önünü kapattıklarından Rize doğru dürüst hizmet alamamıştı.
Şimdi bakıyorum da; aynı kafalar, aynı senaryolar…
Artık yıl 2018 ve bu kafalardan vazgeçmemiz gerekmiyor mu?
Her şeyi ben bilirim mantığı acilen ortadan kalkmalı!
Ben doğruyum, ben dürüstüm, ben yapar ben eder, ben söylerim düşünceleri olmamalı.
Ben değil, Biz!
Biz bir topluluğuz.
Biz Rize’yiz ve Rizeliyiz.
Biz Rize’yi düşünürüz.
Biz Rize için varız, Rize’nin büyümesi için varız.
Reis Rize’de. Reis’e Rize için gidecek projeler önemli. Önceliğimiz demiryolu olmalı, Karadeniz bu hizmetten yoksun ve Bizi Kafkaslara bağlayacak olan bu ağ mutlaka örülmeli.
Emredersin, baş üstüne, doğrudur, haklısınız, emriniz olur gibi, talimatlardan uzak; Rize’nin şu sorunları var mantığı ile yürümemiz daha doğru olur.
Rizeli gibi, Rize gibi düşünmemiz gerek. Bir gazeteci olarak ürettiğim projelerden bahsedilebilir. Bu projeler hakkında Reise bir dosya sunmuştum.
Doğru bir ise, Rize yaşayacağımız memleket ise Rize gibi, Rizeliler gibi düşünmemiz gerek. Her şeye baş üstüne demek sorunları çözmez.