Bugünkü yazımızda, insanlara yönelik eleştiriler yapmak istedim. Başlığa baktığımızda hemen herkes parmak kaldırır.

Suç ödül olsa kimse kimseye bırakmaz.

Suç, suç olduğu için kimse de sahip çıkmaz!

Dürüstlükte de aynı. Herkes parmak kaldırır ve kimse ben çok iyi dürüst değilim demez. Kimse bende biraz var, kimse bende az var gibi deyim kullanmaz.

Çünkü herkes dürüstlük abidesi…

Aslında kimin ne kadar dürüst,  kimin haddinden fazla dürüst olduğunu Rize iyi bilir. Kimse kimseyi de kandıramaz.

Rize son 35 yıldır siyasetin içinde olan bir il. 35 yıl siyasette en yüksek seviyede, geçtiğimiz günlerde bir dostumuzla sohbet ediyoruz. Bu dostumuz il dışından ve telefonla bu sohbeti derinleştirdik.  Rize’yi konuştuk.

Neler konuştuk?

Dürüstlükten bahsettik ya. İşte kıvırtan insanlar. Dün başka siyasette, bugün başka yolda, belki onlar için doğru; belki bizim için yanlış, ancak yelpaze gibi dönmenin de bir yolu yordamı var. Kapanan bir siyasetten başka bir siyasete geçmek elbette siyaseti içine sindirenler için doğal olabilir.

Peki, dün aynı siyasette ve bu siyaset devam ederken, orada koltuk bulamayan veya oradan menfaat bulamayan kişiler için ne demeli?

İşte bizim konuştuklarımız bunlar. Belki onlar açısından doğrusu bu, belki orada istediklerini bulamadılar, belki menfaatler çatışmadı. Ama benim için önemlisi ise kendi menfaatlerimiz değil, ülkenin ve ilimizin menfaatleri ön plana çıkmalı.

Bunun için siyaset değiştiriliyor ise mesele yok. Ama genel olarak baktığımızda ise şahsi menfaatlerin ön plana çıktığını görmekteyim.

Neden dürüstüm diyen parmak kaldırsın dedik?

Tüm sorunlar için, tüm konuları kapsayan meseleler için. Yakın hastası için başkalarının hakkını yiyerek ön sıralardan yer almaktan tutun, işe girmek için başkalarının hakkına tecavüz edenlere kadar. İhaleleri kendilerine doğru çekenler, işte menfaat preslerin yaptıkları.

Bizim değindiğimiz konular bunlar. Trafik polisine ben şuyum, ben buyum diyerek siyaseti kendine kullanmak isteyenler, başkaları ceza yerken kendileri üst seviyeye kadar ulaşıp ceza yemek istemeyenler. Hukuku kendilerine doğru kullanmak isteyenler. Yani kısacası menfaatleri doğrultusunda siyaset yapanlar ve sıkıştıkları yerde dürüstlüğü bir kenara bırakıp, sonra da dürüstüm diye ortaya çıkanlar.

Hastanelerde doktorlardan tutun, bürokratlar, daire müdürleri, polis ve diğer kurumların en çok şikâyet ettikleri konu bu!

Rize’de görev yapmak zor demeleri.

İşte bizim değindiğimiz dürüstler parmak kaldırsın sözü bunlara hitabendir.

Üstüne alan alsın!

Yazı ortada.