Bizim yaştakiler hatırlarlar, Babalarımız veya büyüklerimiz bizleri zorla camiye göndererek duaları ve kuran i kerimi öğrenmemizi isterlerdi. Zorunlu olarak istemezsek te Camiye giderdik. Başımızda uzun değnekli hocalar ve sırayla öğrettikleri duaları okumamızı isterlerdi.
Baba korkusu veya büyük korkusundan camilere giderek duaları öğrenirdik, o nesil artık geride kaldı, peki zorunlu olarak gittiğimiz camilerde, hatta yediğimiz hoca dayaklarından bugün sorsalar bana “pişman mısın, halen aynı tarihi özler misin” ?
Asla değilim, o zaman öğrendiğimiz büyüklere saygı, Allah korkusu bugün halen bizim nesillerin içinde var, elbette Allah korkusunu bilip te yolunu sapıtanlar var. Ama en azından büyüklerine saygıyı unutmadılar.
Bugün ki nesle baktığımızda Ne saygı, ne sevgi, ne de Allah korkusu çoğunlukta kalmadı, bizim yaştaki insanlar halen büyüklerini gördüğünde elinde sigara varsa saklar veya bir toplumda onun yanında ayaküstüne atmaz, Peki şimdi?
Aslında bu çok basit bir soru olarak karşımızda, çevremize bakmamız yeterli, 10-15 yaşlarında çocuklar yanımıza gelerek “ Dayı ateşin var mı? Veya bir sigara versene gibi kelimeleri kullanabiliyorlar, otobüste ne bayanları, ne de yaşlı insanları görmemezlikten geliyorlar.
Peki bunların nedenini hiç düşündük mü?
Sıralayalım, Çocuklarımızın eğitimini sadece okullara bıraktık, çocuklarımızı dininden uzak tuttuk, onlara Allah korkusunu, büyüğe saygı veya sevgiyi öğretmedik, onları el bebek, gül bebek büyütmeyi istedik, her isteklerini yerine getirdik, teknolojiye bizler ittik, cep telefonu istedi, aldık, bilgisayar istedi aldık, peki onlara hiç koşul koyduk mu?
Onlara dinini öğrettik mi, onlara bizler öldüğümüzde mezarımızın başına gelip bize dua edecekleri duaları öğrettik veya öğrettirdik mi?
Her şeşi öğretmenlere bıraktık, öğretmenler onlara neyi öğretiyor, güzel konuşmayı, matematik, İngilizce, Kimya, Fizik, Müzik, bunlar dışında Ahlak ve Din dersi seçmeli…
Çocuklarımız okulda yaramazlık ettiğinde veya birilerini rahatsız ettiğinde öğretmen ona kızar ise veya o an büyük kabahatine karşılık kulağını bile çekse, hafit dahi olsa o anlık tokat atsa, bizler hemen o öğretmene tepki koyarız. Asla çocuklarımızın suçlu olduğuna, nasıl davranmaları gerektiğine katkı sağlamama yerine, onları tamamen özgür ve suç makinesi olmaya doğru yönlendiririz.
Diyanet işleri başkanlığı 4-5 yaş gurubu çocuklar için kuranı öğrenme, daha doğrusu Allah korkusu, sevgi ve saygıyı öğretmek için kurslar açıyor.
İşte zihniyet, Fındıklı belediyesi böyle bir kursun suyunu kesiyor ve kimsenin sesi çıkmıyor, bu tip kafalara ne demeli, kendilerine göre Gerici eğitimi imiş, sormak gerek, babası, annesi, Fındıklı halkı gerici mi?
Cervatoğlu na yine sormak gerek, öldüğünde onun için hangi cemaat ne okuyacak, hangi imam cenaze namazı kıldıracak, bunlar gerici ise, kendisi ilerici mi?
Her halde Fındıklı Belediye Başkanını Batum dan papaz getirerek cenazesini kıldıracaklar, Yakışır ne demek gerek.
Unutmamak gerek, Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve bizlerin ananeleri, gelenek ve görenekleri, aile yapımız, kültürümüz ve en önemlisi Allah korkumuz var. Bu ülkede çocukların kuran öğrenmesini engelleyenlerin yaşamaları gereken yer Yunanistan veya Hristiyan ülkeler olmalı.
Cervatoğlu ve onun gibi düşünen kişilere tek söyleyeceğimiz şey, kendinize Müslüman olmayan bir ülke bulun. Bu ülke iman kuvveti ile, dinine bağlılığı ile zaferleri kazanmıştır.
Allah sizleri ıslah etsin.