Bazen deriz “ Metelik yok” bu aylarda bu kelimeyi çok duymaya başladık. İnsanlar evlerinden çıkmıyor; alış verişler kısaldı. Kredi kartları patlayanlar başka çözümler aramaya başladı. Bu aylarda küçük esnafın yüzü gülmeye başladı mı, yoksa yüzleri daha mı çok asık bilinmez ama kredi kartları patlayanlar, ceplerinde para olmayanlar komşuları ve yarınlarında olan mahalle bakkallarına “ Yaz öderim” demeye başladı.
Kredi kartı olduğunda, cebinde para olduğunda büyük marketlere gidenler şimdi tercihlerini mahalle bakkallarına yapmaya başladılar. Tabii “ Yaz dostum” öderiz diyerek, zaman belli mi sorusuna ise “ Desteklemeler yatsın öderim” sözleri piyasada dönmeye başladı.
Tabii bu sorunun karşı muhatabı da yine biz oluyoruz. Mahalle bakkallarına borçlar artınca, desteklemelerin ödenmesi gecikince muhatap biz olmaya başladık. Sokakta sürekli sorulan sorulardan biri bu, ikincisi ise siyaset, “ Kim kazanır, Kenan Aday oldu mu?” gibi sorular sık sık sorulmaya başlandı.
Tabi bizde Rize ekonomisini bu işleri bilen, esnaf odaları, ticaret odası ve muhasebeciler odalarına sorduk?
Rize’de durum nedir?
Ekonomik durum ne?
Esnafın, inşaatçının, market ve diğer esnaflarımızın durumu ne?
İyi söyleyen bir tane yok!
Yılbaşı nedeniyle devlet müteahhitlere olan hak edişleri ödemiyor. Hastaneler, diğer kurumlardan ödenek çıkmıyor. Yatırımlar durdu. Hakedişlerini alamıyorlar. Onlar alamayınca bizlerde zor duruma kalıyoruz. Çekler, kredileriler patladı. Şu an Şubat 15’e kadar sorun büyük. Rizeli zaten çaya dayalı tarım yapmakta ve tek kuruş insanların cebinde kalmadı. Seçim öncesi desteklemeler ile bir veya bir iki gün hareketlilik olur, sonra yine aynı…
Bankalar kredi kartı alacaklarını tahsil edemiyor. Bir sürü cevaplar almaya başladık.
Tabii biz bu cevapları alacağımızı biliyorduk. Ticaretin ön saflarında yer alan insanlara sorduk.
Bir AHHH! dediler ki, sanki aç kalmışlar…
Büyük başın büyük derdi olur gibi onlar vatandaştan daha çok ağlamaya başladı.
Ağlayan ağlayana…
Kime sorduysak herkes gözyaşı, peki gülen kimse var mı diye baktık çevremize; sahte gülücük dışında gülen göremedik.
Peki, ne olacak?
Sorusu sorunca da;
Bu böyle gitmez, hükümet bazı tedbirler almalı, piyasaya canlı para girmeli; cevaplarını almaya başladık.
Canlı para…
Bunun karşılığı hak edilişler, hak edilişler öncesi çalışanlar alacaklarını alamaması ve onların alacaklarının ödenmesi. Destekleme primleri, piyasanın canlanması için üreticiye ürün desteği verilmesi. Geçmişte kooperatifler üreticiye çok düşük fiyatla krediler vermekteydi. Bunun yeniden hayata geçirilmesi, piyasanın hareketlenmesi için ağlayana mendil uzatmak gerek diye düşünüyorum.