Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Ankara’da parti teşkilatını toplayarak ayar yapmaya başladı. Bu ayar keşke daha önce yapılsaydı.
Defalarca yazdım. Defalarca Rize teşkilatını uyardım. Binlerce kez söyledim. Bu söylediklerim teşkilatın bir kulağından girdi, mola vermeden diğer yerden çıktı.
Rize’de halkın yüzde 78’i AK Partili, cumhurbaşkanı sevdalısı ise buna teşkilatın katkısı yok. Teşkilat sadece cumhurbaşkanının Rize’ye gelip iki laf söylemesini bekliyor. Ardından ise kulaklarını halkın sesine kapatıyor.
Heee bir de şunu yapıyor…
Kendi adamlarını bir yerlere yerleştirip; işe gitse de olur, gitmese de anlayışıyla maaşını aldırıyor. Üstelik oradaki kişi ne bakanlığı kabul ediyor, ne de başbakanlığı adam direk cumhurbaşkanı olup çıkıyor…
Müdürleri takan yok. Hatta fırçalayanlar, kafa tutanlar…
Çok sayıda, teşkilatın buna çözüm bulması gerek. Bu kişileri uyarması gerek. Üstelik müdürlere fırça atanlar bile var. Üstelik o insanların arkasında köşkten birileri var ve onlar arandığında kendi adamlarını savunuyorlar.
Köşkte kim mi?
Ahmet Minder. Bir kuruma koyduğu adam, müdürü takmıyor. Huzur bozan ve orada çalışanlara örnek teşkil eden şahıs için, gazeteci arkadaşımız Minder’i aradı. Olumlu cevap beklerken “ Ona kimse karışamaz “ gibi laflar etmeye başladı.
İşte bu zihniyet partinin çöküşü demek. Bu kafada olanlar yüzde on düşüş yakalatan kişiler. Devlet dairelerinde yerleştirilen partililer gözden geçirilmeli. Takibi alınmaları gerek. Hatta teşkilatı uyardığım kişi işe gitmeden maaş alıyor dedim, isim verdim.
Söylenen şu “ Teşkilata lazım olduğunda çağırıyoruz”
Çok iyi cevap…
Peki, maaşını kim veriyor, nereden alıyor? Tabii devletten, ama parti işinde lazım ya bu adam!
Böyle particilik olmaz. Böyle bir siyasi anlayış hiç olmaz. Rize’nin yüzde 80’i AK Partili ise o zaman Rize yatsın, kimse çalışmasın. Nasıl olsa bunlar partili…
Peki, kim çalışacak?
Düzen değişmeli. Cumhurbaşkanı halka inin diyor. Halkı dinleyin diyor. Neden oy kaybettiğimiz ortada diyor, her halde bunları bana demiyor! Teşkilata diyor. Teşkilatın bunları dikkate alması gerek. 24 Haziran seçimlerinde kaybedilen oylar ortada. Artık bu kafa ile teşkilatlar gider ise bu düşüş devam eder.
Teşkilat şunu iyi bilmeli. Dün ANAP saflarında, DYP saflarında, RP saflarında olanlar bugün sizin saflarınızda ise yarın bu kişiler menfaat gördükleri yerde sizin saflarınızdan ayrılırlar. İşte o zaman yalnız kalırsınız.
Amaç hizmet olmalı. Siyaset araç olmalı. Herkes işini yapmalı. Partili ise partisine zarar vermemeli. Günü kurtarmak isteyen partililer olabilir, bunları aranızdan elemeniz gerek.
Yarın yalnız kalırsınız. İşte o zaman ‘Nerede Hata Yaptık’ deme lüksünüz olamaz.
Adam kayırmalar, basın arasında korumacılık, iş bilmeyenlere iş vermek, teşkilatın belli yerlerine gelerek kraldan kralcı olmak lüksünüz yok.
Nitekim düne kadar bazı kişiler birer hiçti. Şimdi ise siyaset sayesinde adam kılığına girdiler. Bunlar partiye zarar vermekte.
Bunların kimler olduğunu benim bildiğim kadar Rize esnafı da biliyor. Teker teker isim yazmama gerek yok. Bu parti kurulurken yönetimde olanlar, gerçek partilidir. Bu gün isimleri belki unutulur ancak o insanlar özverileri ile mücadele etmişlerdir. Kimse Rize’den alınan oylara pay sahibi olmaya çalışmasın. Kendi başarısı gibi göstermesin. Bu başarı sadece cumhurbaşkanının başarısıdır.
Hadi bakalım bu yazıya cevap verin, ardından isimleri teker teker yazayım. Kim kaç paralık adamdır, cevabını vereyim.