Yıllardır Orta Cami çevresinde olan; insanların gölgelenmek, yağmurdan korunmak için durak olarak bildiği ve kullandığı bir ağaçtı çınar ağacı.
Hatta bazen insanlar “ Orta cami yanında çınar ağacının orada buluşalım” diyerek randevulaşıyorlardı.
Bir tarihti. Orta camii gibi 60 yaşında değildi. Tarih olarak adlandırılan Orta Cami yerine bir cami yapılmasına rağmen, kabul edilmemiş ve TOKİ konutları yanında yenisi yapılmıştı. Bu kadar tarihe düşkün olan vakıflar genel müdürlüğü kadar çevre ve şehircilik de hatta ve hatta kültür ve tabiat varlıkları da tarihi çınar ağacına sahip çıkmalıydı.
Belediyeye verilen dilekçeleri Başkan Reşat Kasap, paylaştı. Kimler dilekçe vermiş, kimler onay vermiş, kimler yıkılmasını istemiş.
Hepsi birer örnek olabilir. Ancak belediye hudutları içinde kararı verecek olan belediye olduğuna göre, kesime de karar vermek zorunda değildi.
Zaman içinde çeşitli yerlerde tarihi ağaçları kestik. Kimisi tehlike oluşturuyor dedik, kimisi engel oluyor, kimi de keyif için kesilmişti…
Orta Camii önünde bulunan çınar ağacının kesilmesi bence doğru değildi. Her ne olursa olsun, tarihi canlandıran çınar ağacı yüzlerce yıldır birçok; yağmur, kar, rüzgar ve çeşitli afetlerden geçti, yani sağlamlığını korudu.
Kim ne yazarsa yazsın, kim tehlikeli veya tehlikesiz dese desin, bir tarihti ve bu tarih yok edilmemeliydi.
Sosyal medyada bir sürü yorumlar görüyorum, hele ki ekli olanlardan. Tabii bunun dışında ekli olmayan insanlarında aynı şekilde yorumlar yazdığını biliyorum. 3-5 kişi istedi diye tarih kesilmemeli diyenler yüzde 99 oranında.
Ayni fikirdeyim!
Tarihe balta vurulmamalıydı, tarih kesilmemeliydi…
Yüz binlerce insan bu ağacın ismini telaffuz etti. Yüz binlerce insan bu ağacın gölgesinde durdu. Yüz binlerce insan yağmurdan, güneşten korundu. Yüz binlerce insan bu ağacın olduğu yeri randevu yeri olarak verdi.
Peki, şimdi nasıl diyecek insanlar; ‘Eski kesilen çınar ağacı vardı ya, orada buluşalım.’
Tabii bir iki yıl sonra esemesi kalmayacak bu sözün.
İnsanlar bin düşünüp bir yapmalı!
Önce kamuoyunun sesine kulak vermeli; hele belli yerlere gelmiş insanlar bunu mutlaka yapmalı.
Önce halkın sesi, halk ne diyor!
En önemlisi kamuoyu.
Artık ağaç gitti, sözü kaldı, yapacak bir şey yok ve Rize’yi yönetenler insanların sesine kulak vermeli diye düşünüyorum.