Çaykur ilimizin ve bölgemizin üretici bazında tek garantisi, Yüzbinlerce insanın ekmek yediği tek kapı, bazı sendikalar ve sektörlerin hedefinde olan, devletin arkasında olduğu kuruluş olan Çaykur a yüklenmek hiçte doğru değil.
Bir yandan sendikalar, diğer yandan bilinçsiz üreticiler, bir yandan bazı firmaların sponsorluk istediği merkez bankası gibi, her şeyi çaykur un üzerine yüklemek adeta linç girişimi gibi, yüklenmeler kurumu bitirmek anlamına gelir.
Dolar endeksli sendikalar taleplerini istemeye başladılar, Gıda iş meyil atmış ve çaykur işçisinin 516 dolar aylık maaş alırken 321 dolara düştüğünü savunuyor.
Biz nerede yaşıyoruz, yoksa ben bilmiyor muyum, ABD nin Rize eyaletinde yaşadığımızı yeni mi öğrenmeye başladım.
Bu nasıl bir kafa, her yıl belli oranda zarar eden Çaykur üreticiyi memnun etmek için çaba gösterirken, siyaset Çaykur üzerinde dönerken, Vurun abalıya demek bu millete ne kadar yakışır ise işte o kadar saldıranlar var.
İşçiye ek zam talibe ile Gıda iş meyil atmış,,
120 gün iş gücü bulunan Çaykur da sendika ve iktidar baskısı ile gün sayısı 180 güne çıktı, 60 günün Çaykur a maliyeti trilyonları geçerken, birde şimdi dolar üzerinden talepler acımasızlıktan başka bir şey değil.
Bölgede bir tek bölge insanının tek gücü kaldı, ÇAYKUR onu da bitirelim, batsın, kapansın veya satılsın gitsin.
Ondan sonra Ne olacak?
Sorun kendinize, taban fiyat beklentisi kimden, üretici derdini kime anlatacak veya siyasetçiye hangi kurum üzerinden baskı yapacak.
Çaykur un özele satıldığını düşünün ve üreticinin halinin ne olacağını düşünmeye başlayın, ardından kendinizi sorgulayın.
Çaykur bankalardan kredi kullanarak üretici bedellerini ödedi, bugün kurumun 3,5 milyar TL nin üzerinde bankalara borcu var, yeni kampanya dönemine kadar bunun 1,5 ini veya 2 Milyarını ödediğini düşünecek olursak sürekli borçlu olmaya devam edecek.
Peki bu kimin sorunu, devletin mi, yoksa bizlerin mi?
Herkes üzerine düşen payı yerine getiriyor mu?
Dal budak çay vererek, çaykur dan veya özel sektörden bedelini alıyor muyuz, bu parayla çocuklarımızı besliyor, boğazımızdan ekmek geçirmiyor muyuz, verdiğimiz ürün bize helal mi?
Üreticiler olarak sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor, Öncelikle ürünümüzü uygun şekilde vermemiz gerekiyor. Çay bahçelerimize büyüklerimizin baktığı gibi bakmamız gerek, Yabancı işçiye ürünümüzü teslim etmememiz gerekiyor.
Öncelikle düşünmemiz gereken tek şey özelden veya Çaykur dan aldığımız ürün bedeli bize HELAL Mİ?
Sanmıyorum, kimse de sanmasın, cebimize birkaç kuruş daha fazla girsin diye çay bahçelerimizde ne kadar yeşil yaprak bulduysak bezlere koyduk, yalandan kimse ağlamasın, hepimize düşen sorumluluklar var ve bu sorumluluklardan kaçarak, Çaykur u ve özel sektörü suçlamaya devam ediyoruz.
Hemen yazıyı okuyanlar başlarlar “ Özel sektör düşük fiyata alıyor” diye, Hayır, kaliteli çay a bu sezon 5 TL taban fiyat veren sektörler olduğunu unutmayalım. İktidarın yerinde olsam, kaliteye göre taban fiyat belirlerim.
Unutmayalım, Çaykur gider ise bu bölge biter, Babalarımızın, büyüklerimizin emekli olduğu ve halen ekmek yediğimiz ÇAYKUR a hepimizin sahip çıkması gerekiyor.