Karamsar bir düşünce içindeyim, Çay tohumu ve çayın geleceği?....
Mayıs ayında başlayan çay kampanyasında bende bir çay üreticisi olarak hemen işçi aramaya başlarız, Çay işçisi bulunduran kişileri arayarak onlardan çay miktarımız kadar işçi almak için talepte bulunuruz. Bazen fiyat bile sormayız, yabancı işçilerden bazıları yevmiye işi hasat ederken, bazı işçiler ise ton işi çay hasadı yaparlar. Her ne kadar taban fiyat açıklansa da özel sektör bildiğini okur ve taban fiyatı kendileri belirler. Ama çay üreticisi yevmiye fiyatlarını artırır ve tonaj işi de yükselerek gider. Son bu kampanya döneminde 250 ile 350 arasında yevmiye değişti, tonaj işi ise 1100 ile 1300 TL arasında değişik fiyatlarla hasat edildi.
Birçoğumuz çay bahçesine girmedi bile, 3 sürgün çay hasadı yapıldı, genelde ağırlıklı olarak yabancı veya yerli işçiler çay hasadını yaptı. Çay sezonu boyunca sadece çayımızın nakliyesi ile veya verdiğimiz ürünün parasını almak ile meşgul olduk.
Artık çay bitti, tabii para da bitti veya bitmek üzere, artık alternatif aramaya başladık, uzun yıllar gündemde olmayan ve son birkaç yıldır para etmeye başlayan çay tohumu için üreticiler çay bahçelerine girmeye başladı. Bazılarımız sınırlarımızı bile bilmiyoruz ancak çay tohumu toplamak için hatırlamaya çalışıyoruz veya karıştırarak başkasının komşumuzun çay bahçesinden çay tohumu toplamaya başlıyoruz.
Yaz sezonunda çay hasadı yapmayan üretici, çayın üstündeki yeşil alanı almayan ve ayakta çay bahçesi içinde çay makası veya makinesi ile para toplamayı yapmayan üretici şimdi ise çay bahçesinde çay fidanları arasında eğilerek, bazen yatarak, bazen diz çökerek çay fidanlarına adeta yalvarmaya başlayarak çay tohumu toplamaya başladı.
Gerçekten garip insanlarız, çay hasadını makasla yapmayıp, bir dakika da 1 veya birkaç kilo çay toplayacağımız alanda para kazanma yerine şimdi adeta çay bahçelerine yalvararak çay tohumu toplamaya başlıyoruz.
Bir dakika da 3 veya 6 TL alacağımız çay sezonunda , 10 veya 15 dakika da 2,5 veya 3 TL ye kanaat getirmekteyiz, sizce bunda bir gariplik yok mu?
Çay kampanyası döneminde sürekli ÇAYKUR dan ağladık, Çayımızı almıyor, kontenjan ve kota uyguluyor diye sürekli birilerine şikayetlerde bulunduk. ÇAYKUR u sürekli suçlamak için bahaneler ürettik.
- Peki ÇAYKUR un özelleştiğini düşünelim ve Geleceğimiz nasıl şekillenecek onu düşünecek olursak hiç te iç açıcı olmadığının hepimiz farkında varacağız.
Her yıl çay bahçelerine yenileri eklenmekte, çay alanları genişlemeye devam etmekte, böyle devam eder ise 4-5 yıl sonra sesimiz daha yükselmeye başlayacak ve ÇAYKUR ve devleti suçlamaya çok daha fazla devam edeceğiz.
Suç ödül olsa hiçbirimiz bunu kimseye bırakmayız, ödülü almak için suçu üzerimize alırız, ancak olmayacağına göre bölgemizde, yöremizde yeni çaylık alanlarının açıldığını ve en çok da yeni çaylık alanı yapanların ağladığını görmekteyiz.
Çay alanları gittikçe büyümekte, 3-4 yıl önce günlük işleme kapasitesi 6 bin 600 ton olan Çaykur bugün 10 bin ton ve üzerinde çay işlemesine rağmen ağlıyor isek ve şikayetlerde bulunuyor isek geleceğin nasıl olacağını şimdiden kestirmek mümkün.
Üretim ve tüketim dengesini şu an aştık bile, ancak Çaykur ve personeli kuru çay satışı için adeta sokak sokak, ülke ülke gezerek yeni çay satış alanları bulmaya çalışmakta. Yeni pazarlar bulmaya çalışmakta, tabii bu bizim hiç umurumuzda değil, biz alacağımız paraya bakarız, Devlet BABA almak zorunda düşüncesi hepimize sahip, almaz ise gelecek seçimlerde oy vermeyiz tehdidi içimizde.
Bu tür düşüncelerin ne kadar yanlış olduğunu ne zaman anlayacağız, Tabii ki ÇAYKUR u birileri çıkıp özelleştirdiğinde işte o zaman ÇOK GEÇ OLACAK.