Milyonlarca insanın vergileri ile 250 bin dolayında kader mahkumları dışında suç işlemeyi kendine hobi olarak görenler ve suç makinesi olanlar cezaevlerine gireceklerini bile bile suç işlemeye devam ediyor ise bunun bir bedeli olmalı.
Her fırsatta idam cezası gelmeli diye düşünüyorum ve bunu sürekli olarak gündeme getiriyorum, Ömür boyu hapis, 4 kere ağırlaştırılmış hapis, 650 yıl hapis, 1200 yıl hapis cezası gibi cezalar aslında insanlara komedi gibi geliyor.
Dava sonuçlarında mahkemelerin böylesine bir karar açıklaması, Kemal Sunal filmlerini andırıyor. İnsan ömrünün belli olduğu dünyamızda en fazla yaşayan insan ülkemizde MUŞ lu biri ve 169 yıl yaşamış. Ortalama insan ömrünün 70-80 yıl olduğunu düşündüğümüzde böylesine ağır hapis cezalar verilmesine bir anlam vermek mümkün değil.
Bu tür cezalarda mutlaka yatırım olmalı veya hazine arazilerinde yapılacak olan büyük cezaevlerinde bu yaratıklar üretime katkı sağlayacak çalışmalarda yer almalı.
Konya ovası veya değişik bölgelerde yaratık diye adlandıracağım, ömür boyu hapis cezası almış olanların yedikleri, içtikleri, başlarında bekleyen asker veya görevlilerin maaşlarını üretime katkı sağlayarak kendileri karşılamalı.
Mahkumiyetler sıralanmalı ve aldıkları cezalara göre tutuklular çeşitlendirilerek belli cezaevlerine yatırılmalı. Kontrolleri hiçte zor olmazsa gerek, büyük alanlarda fazla güvenliğe gerek yok, kamera sistemi artık günün teknolojisi ve buralardan kaçmak isteyenlerin akıbeti belli olmalı.
Suç işlemeye meyilli olanlar, sicili kabarık olanlardan artık devlet kurtulmalı, bu yaratıklar artık cezaevi bedellerini ödemeli, ya ailesi, ya yakını veya cezaevlerinde zorunlu çalıştırma koşulu ile bu yaratıklar bu milletin vergisi ile yaşamamalı.
340 bin nüfuslu ilimizden her ay 35-40 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmekte, ülke geneline baktığımızda Rize de bu rakamlar varsa 80 milyonluk ülkemizde ortalama 8 bin kişi tutuklanmakta ve bunlardan 2-3 bininin tahliye edildiğini düşünürsek her ay ülkemizde 5 bin kişinin cezaevlerine konulduğunu sanıyorum.
Yılda 60 bin kişi eder, ülkemizde cezaevlerinin kontenjanı belli ve 230 bin dolayında suçlunun barındığı cezaevlerimiz bulunmakta.
Günlük olarak bir mahkumun masrafının 40 ile 50 TL olduğunu düşünecek olursak her gün 95 ile 100 milyon arasında devlet cezaevlerine mahkumlar için ödeme yapmakta.
Maalesef bu paralar, çiftçi, işçi, memur, çalışan herkesin sırtından çıkmakta, artık devletin bu konuya bir parmak basması gerekiyor.
Suç makineleri, ömür boyu hapis cezası alanlar, artık üretime katkı vermeli, idam cezası yok ise ve düşünülmüyor ise bu yaratıklar belirli yerlerde yapılacak olan çalışma ortamı olacak olan yeni tip cezaevleri yapılarak buralara aktarılmalı.
Bu ülkenin kalkınması için üreten, çalışan, gece gün demeden çocuklarının riskini kazanmaya çalışan insanlardan alınan vergiler bu yaratıklara gitmemeli.
Bu yaratıklar kendilerinin üreteceği, kendilerinin kazanacağı sisteme döndürülmeli, bizler üreten, vergi veren insanlar olarak bu haysiyetsizlerin eşeği değiliz. Öyle de olmamalıyız, bu yaratıklar suç işlemeden, suç üretmeyi düşünecek fikirlerden uzak kalmalı. Bu nedenle cezaevlerinin tedavi edici yer olmadığını aksine yeni planlar ve yeni projelerin üretildiği yerler olduğunu düşünüyorum.