Bir kurban bayramını daha geride bıraktık. Kurban kesenler, maddi durumu olmayıp kesemeyenler, ulaşılanlar, ulaşılmak istemeyenler, insanlar bir hoş bir seda veya bir hüzün yaşadı.
Bayram geleneği mutlu veya mutsuz sürdü. Bazı insanlar hastane köşelerinde bayramı geçirdi, bazı insanların acısı vardı, hüzünlüydü. Bazı insanlar çok mutluydu, yakınları ile bir araya geldi, bazı insanlar akraba, eş dost ile buluştu.
Birde bu durumun diğer yüzü vardı. Kurban kesemeyip, ekonomik durumu iyi olmayanlar….
Sahte gülücüklerle kendini mutlu göstermek isteyenler, içi dolu ancak içini boşaltamayan insanlar. Uzun yoldan gelip kaza yapanlar ve ailelerine ateş düşürenler.
Hepsini özel günlerde gördük, bayramda yaşadık.
Kurban bayramı nedeniyle toplumun yüzde 90’ından fazlası çalışmadı. Çalışanlar polis, asker ve bazı güvenlik görevlileri ile zorunlu nöbette olan şirket görevlileri.
Polis ve asker her zaman ki gibi, gitmek istediği ailesinden uzakta bayram kutladı. İnsanların huzurlu ve mutlu olması için görev başındaydı.
İllerde bakan veya siyasetçileri takıp etmek, il protokolünü takip etmek, yollarda ufak da olsa kazalara bakmak, sarhoşuna, berduşuna, psikopat veya sarhoşuna bakmak. Polis ve asker huzuru bozdurmamak için görev başındaydı.
Her şeye rağmen bir bayram geride kaldı. Yine bayram tatili için gelenler geriye dönmeye başladı.
Polisin uygulamaya soktuğu kırmızı düdük uygulaması ile bir ölçüde belki insanlar kazasız belasız bir yolculuk yapacak.
Amaç zaten direksiyon başındaki insanları uyarmak.
Rize en yoğun günlerini yaşadı. Yüzbinlerce Rizeli memleketine geldi ve memleket hasreti giderdi, yakınları ile buluştu. Belki duygulu anlar bile yaşandı. Kimisi hüzün, kimisi sevinç yaşadı.
Her şeye rağmen bayram tatili geride kalıyor.
Hayat devam ediyor ve bayram süresince hayata gözlerini yumanlara Allahtan rahmet diliyorum.
Bayramda büyüklerimizi hatırladık. Onlara vefa borcumuz, kan bağımız, hayata bakışımıza yön verdikleri için minnet borcumuz var. Bizleri hayata bağlayan büyüklerimizi mezarı başında ziyaret ettik. Anımsadık, unutmadık, dualarla yâd ettik.
Acı tatlı anılarımızı tazeledik. Onlar için dualar ettik. Zaten en önemlisi ise bu bayramın bu yönü değil mi?
Önemli olan, fakirleri sevindirmek, evine et girmeyen insanlara yardımcı olmak. Geçmişi ve tarihimizi hatırlamak, yakınlarımız ile bir araya gelmek değil miydi?
Şimdi ise gurbetçilerin dönüşü başladı. Allah onlara kaza bela vermesin, tek dileğimiz o. inşallah insanlarımız yeniden kavuşur.
İş hayatı başlıyor ve sıfırlanan beyinlerle yeniden iş hayatına dönüyoruz. Bir bayramı daha acı ve tatlı olarak geride bıraktık.
Herkese sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum.