Yıllarca; ulusalda, televizyonlarda, kendi dergimde ve köşemde yazdım, haber yaptım, vatandaşları uyardım.
Uyarılar bir yere kadar. Hatta Mağdur Aileler Derneği’nin kurulmasına katkı sağladım, güzel işler ortaya çıkardık ancak, yine akıllanmayan insanlar var.
Peki, ne yapmak gerek? Teker teker insanlara anlatma şansımız yok. Geçmişte Türkiye’nin her ilinden arandım, kurtuluş ümidi oldum. Gürcistan’da cezaevlerine yatanlar tarafından 3 dakikalık süreler bine bana ayrılarak arandım. Tek ümit oldum.
Bakanlara, siyasilere, konsoloslara, başbakana kadar ulaştım. İnsanlarımızın dertlerini anlattım. Batum cezaevine girerek gizli çekim bile yaptım. Batum’daki çetenin çökmesi için gizli çekim ile pazarlık bile yaptım.
Ama bakıyorum ki insanlarımız hala akıllanmadı ve Gürcülere güvenmeye devam ediyor. Aslında tuzakların her birinin içinde kendi insanımız olduğu ortaya çıktı. Batum kenti tuzaklarla dolu domuz kapanı gibi, o bölgeyi bilmeyenlerin rahatça düşebileceği tuzaklarla dolu.
Kumarhaneler ayrı bir dert. Birkaç kez kumarhanelere girip, çevreyi kontrol etme şansım oldu. Gördüğüm yüzler hiçte bana yabancı gelmedi. Bizim insanlarımız fazla para kazanma hırsı ile eğlence arasında milyonlarca dolarlarını kumarhanelere kaptırıyor.
Ama akıllanmak yok! Kim kumarhaneden kaç para kazandı? Kim cepleri dolu olarak geldi? Eğlence adına kumarhanelere gidenler fuhuş çetesi ile karşılaşıyor. Ardından içki ve sonu aldatmaca ve beş parasız geriye dönüş.
Yeni bir oyun daha, Sarp sınır kapısında Gürcü tarafında telekızlar Batum tarafına giden insanlara el sallayarak onların aracına binip, Batum’a kadar gitmek istediklerini söyleyerek insanlarımızı tuzağa düşürüyorlar.
Cazibelerini kullanan bu telekızlar, araçlara bindikten sonra sohbete başlayıp insanları tuzağa düşürüyorlar.
Peki, tuzak ne?
Çok basit kendi istedikleri restoranda insanları getirterek, orada yemek yemek ve âlem yapmak düşüncesi içinde insanları istedikleri restoranda getiriyorlar, oraya kadar alem keyfi iyi, bir iki bardak, bira veya içki, yemek derken… Gelen hesap 1000 dolar veya 2500 lari…
İtiraz hakkın yok, kafandan aşağı bekleyen badigartlar ve restorandın kabadayıları, aracın da varsa yandın, parayı ödeyemeyecek durumdaysan araban elden gidiyor. Üzerinde ne değerli eşya varsa vermek zorunda kalıyorsun.
Polise gidersen bile haklı olma şansın hiç yok. Mutlaka parayı ödeyeceksin. Bir tele kıza bakmanın, yemek yemenin bedeli bu kadar ağır.
Tekrar uyarıyorum, zorunlu olmadıkça, gezme düşüncesi dışında Batum sizin için cazip değildir. Benden söylemesi.