Tabii bunların yanında öz güveni olan, kendinden ve hizmetlerinden emin olan bürokratlar da yok değil. Son zamanlarda Rize iline baktığımızda Baştan kaynaklanan bazı öz güvenler geldi. Kim bu baş; tabii ki Rize valisi Erdoğan Bektaş,,, bazı daire müdürleri Kasım Esen”in gidişi ile öz güven kazanmaya başladı.
Medya karşısından inmek istemeyen, sürekli kendini ön plana tutmak isteyen Esen hiçbir bürokratın sesinin de çıkmasını istemiyor aksine sürekli kendisi ön planda olmak istiyordu. Tabii bunun psikolojisini anlamamak mümkün değil, hayatta hiçbir şeyde başarılı olamayan, koltuğu görünce koltuğa sarılan ve kendisini dev aynasında görüp, gerçek hayatta değer verilmeyen kişilerden oluşan bir kişilik olmalı.
Bunlara çok rahat teşhis etmek kolay,, Tabii yılların verdiği bir tecrübe var. Şimdi ise Rize rahat, Bürokratlar rahat, artık kendilerine karşı öz güven sağlayan bürokratlar var, bunların arasında halen eski korkularını yenemeyen, çekingenliklerini hala sürdürenler de olduğunu söylemek mümkün.
Rize bürokrasisine baktığımızda çalışkanlıkları ile gördüğümüz, Tarım il Müdürü, Gençlik ve Spor il müdürü, SGK il müdürü, Sağlık Müdürü, İl Emniyet Müdürü çalışkanlıkları ile ön plana çıkmaktalar.
Korkularını yenemeyenler ise halen “ Ben bilmem Eşim Bilir” gibi “ Ben bilmem Ağam bilir” demeye devam ediyorlar.
Bunlara tek diyecek kelime “ 40 Yıl korkak yaşayacağına bir gün adam gibi yaşa” demekten başka kelime bulamıyorum.
Bürokratlar kadar nüfusa baktığımızda Rize”de 700 ün üzerinde Sivil Tolum kuruluşu veya Dernek bulunduğunu söylemek mümkün.
Kanaryalar derneği, Gül derneği gibi çeşitli etten puftan dernekler, hiçbir etkinlikleri olmayan ancak BAŞKAN lık unvanı alabilmek için dernek kuranlar var.
Başkan ya, neyin başkanı Kanaryacılar, hadi beee,,, böyle bir dernek mi olur,, adamın evinde Kanarya bile yok. Olsun BAŞKAN oldu ya,,
BAŞKAN lik hastalığı herkeste var,, Rize gibi yerde 720 dolayında dernek varsa bunun bir hastalık olmadığını kimse söyleyemez. İsmini duymadığımız, telaffuz bile edemeyeceğimiz dernek isimleri var.
İcraata gelince isimleri kalmış, ancak hiçbir işe yaramayan dernekler. Yine bunlara paralel STK ların çoğunluğu, bir çoğu yine aktif hayatta olmayıp, hiçbir projesi olmayan, hiçbir yararı olmayan STK lar çoğunlukta, verdikleri bir şey yok ancak isimleri unutulmuş STK lar.
Ziraat Odasına bakalım, Kasasında 1,5 trilyonun üzerinde bir nakit, 35 bin çay üreticisinden yaptığı kesinti ve üretici adına yaptığı hiçbir şey yok. Hanı derler ya KAZIK çaktı. İşte onlardan biri Nevzat Palıç kazık çaktı. Eski insanlar bilirler PALI ( salatalık bahçesinde dikilen kazık)uzun yıllar bahçede kalır ve her yıl dibinde salatalık ekilir, Paliç onlardan biri. Ziraat Odası Başkanlığına PALI yi çaktı ve orada kaldı. Meclis üyelerine sorduğumuzda kimse memnun değil. Ancak BAŞKAN ya koltuktan kalkmak kolay olmuyor. Bizde BAŞKANLIK sevdası oldukça tek adım bile yürümek mümkün değil.