Her yıl “ Kamu Yararına İstihdam “ için ülke genelinde işçi alımı yapılmakta, tabii parası işçi, emekli, memur, gariban çiftçi ve çalışanlardan kesilmekte, ancak Kamu yararına alınan işçilerin geneline baktığımızda birçoğunun Bankamatik işçisi olduğunu görmek mümkün.
Konuyu biraz açalım…
53 Gazeteciler Derneği bilindiği üzere İş Kur Müdürlüğünün üzerinde bulunmakta, her yıl işçi alımı duyulduğunda merdivenlerden iş yerlerimize çıkmak mümkün olmuyor, bazen iş yerimize çıkarken insanların ters ters baktığını görmek mümkün, sanki sıra atlıyor ve kuyruğa girmiyormuşuz gibi izlenim veriyoruz.
Sabah namazı sonrasında kuyruğa girenler ile başlayan ve uzun uzadıya giden kuyrukların ardından sadece Rize”de 2 bin in üzerinde işçi alımı yapıldı.
Peki nerelere gidiyor bu işçiler ?
Belediyeler, Kamu yararına çalışan kurumlar ve bunlarla birlikte bazı özel firmalar da bu işçilerden alabiliyor. Alabiliyor dedik… Ama almıyor.
Neden mi ?
Çok basit .. Devletten alacağı asgari ücret karşılığında özel firmalara giden işçiler bir gün çevreyi tanıdıktan sonra ertesi gün izin istemeye başlıyor. Ardından bir sonra ki gün ve günler ekleniyor. Özelden maaş almadığı için artık kaytarmaya başlıyor.
Peki devlet kurumlarına girenler farklı mı ?
Tabi ki hayır.
Onlarda kendilerine göre hemen yol buluyorlar…
“ Ben falanca kişinin oğluyum, Babam partinin üyesi veya ben partinin bilmem nesiyim, gibi kendilerine kimlik yapıştırarak devlet dairelerinde sadece isimleri kalıyor.
Bunlara ben Bankamatik işçisi diyorum, ay sonu geldiğinde Bu milletin ter akıtarak ödedikleri vergilerden geçinen Çakallar diyorum.
Burada gerçek çalışanlara lafım yok,, ancak sadece isimleri kurumlarda yer alan ancak hiçbir zaman kuruma gitmeyerek Bankamatiklere uğrayan Çakallar hazır geçinmeye , milletin sırtından geçinmeye devam ediyorlar.
Artik Kamu Yararına İstihdam kalkmalı, vergi veren insanlara yazık, bu milleti haram yemeye alıştırdık ve bu geleceğimiz için, istikrar için olmaması gereken bir yöntem, birileri yan gelip yatarken akşama kadar soğukta veya sıcakta ter döken, alın teri ile çalışan insanlar veya hayatını çalışarak geçirmiş insanların vergileri ile Dalkavuk gibi geçinmeye çalışan insanlara artık dur denmeli.
Diğer yandan baktığımızda yine şirketler üzerinden istihdam edilen bazı siyası kimlik taşıyanlar yine iş yerlerine uğramadan Bankamatik işçiliği yapmakta. Gününü gün ederek, akşama kadar okey masasından kalkmayanlar sadece ay sonlarında Bankamatik ile tanışmaktalar.
Nicelerini gördüm, nicelerine şahit oldum, insanların bunu nasıl kabullendiğini hala anlamış değilim, eve ekmek, yiyecek getiren bu insanlar Haram yemeye ve çocuklarına haram yedirmeye devam ediyorlar.
Devlet işsizleri düşünerek bu yöntemleri ortaya koyarken siyası kanatların kendi yandaşlarına bazı imkanlar sağlamasının yanında bu imkanları sağlayan kişilerde onlar kadar suçlu değil mi ?
Gerçek ekmeğe, ihtiyacı olanlar ise orta da kalmıyor mu?
Kamu yararına istihdam kalkmalı, yine Taş ören firmalar ortadan kalkmalı, sınavlar ile, siyasi destek olmadan mülakat ile gerçek iş sahipleri iş imkanı bulmalı. Meydan leş yiyecek Çakallara kalmamalı, bunda hepimizin günahı var.
Ben günahlarımı gerçekleri yazarak azaltmaya çalışıyorum,, umarım siyasiler de gerçekleri görerek günah işlemekten vaz geçerler.