Çay taban fiyatını açıklamak ve Rizeliler ile hasret gidermek için Rize’ye gelen Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba daha önce ilk kez geldiği Rize’ye ikinci kez gelmek istemiş. Fakıbaba’nın önerileri vardı. Söylemesi gerekenler vardı. Rize’de daha önce gördüğü ilgiden memnundu, tekrar Rizeliler ile sokakta sohbet etmek istiyordu.
Önceki gelişindeki eski belediye altındaki sohbetine katılmıştım. Sıcakkanlı ve sevecen bir insan. Siyasetin içinde bu tip yüzleri görmek bizleri mutlu ediyor. Siyasetçi asık yüzlü, bin bir suratlı, soğuk olmamalı, insanlara dıştan değil, içten gülmeli. Fakıbaba’da bu içten samimiyeti görmüştüm.
Rize’ye ikinci kez geliyordu ve Rizeliler ile hasret gidermek, sorunları dinlemek, sokakta ki insanlarla sohbet etmek istiyordu. ÇAYKUR’ daki toplantıda bir an önce sokağa çıkma arzusu vardı. İnsanın ne kadar insanlara yakın olduğunu sözleri ile değil, gözleri ve içten konuşması ile anlamak mümkün.
Tebessüm sahte olmamalı, içten olmalı. Vatandaşı o an kandırmak çok kolay. Ama birde perdenin arkası var ve ikinci kez bu kandırmaca olmayacağı gibi, Rizeli bunun hesabını da sorar.
Fakıbaba’yı dinledim, ardından ‘Çay Kanunu’, tarımda birleşme ve organik tarıma geçişi sordum. Doğrusu çay kanunu ile ilgili tüm yetkinin Cumhurbaşkanında olduğunu söyledi. Yani kendilerinin değil, Cumhurbaşkanının seçimler sonrası kararı vereceğini belirtti.
Organik tarım konusunda ise içten konuştu. Organik tarıma geçişi kendisinde çok arzuladığını ve mutlaka geçişmesi gerektiğini içten söyledi. Tabi bazı engeller var. Bazı siyasiler ne HİKMET’se engel olmak için elinden geleni yaptı. Toprağın zehirlenmesi, sel ve heyelanların artması, kanser vakalarının artması hiç umurlarında değil. Bazı kişilere rant sağlamak için organik tarıma geçişi engellediler.
Tarım ve Hayvancılık Bakanı 3 üncü soruya ise tüm çay bahçelerinin tek çatı altında toplanmasını istedi. Yaiı bana ait 7 dönüm arazi var ve komşularım, akrabalarım ile birlikte bunları birleştirerek 100 veya daha çok bir alan ile özel sektör veya ÇAYKUR’a sözleşme ile vermek. Bu şu demek, artık üretici az diye girmediği çay bahçesinden sadece verdiği ürünün parasını alacak. Çay bakımı, gübreleme, çay toplanmasına karışmayacak ve özel veya ÇAYKUR bunu yaparak üreticiye sadece ürün parasını verecek. Tarım alanlarının birleşmesi ile birlikte çay sezonunda Rize’ye gelen binlerce insan bu zahmete katlanmayarak sadece bankadan parasını alacak.
Aslında kötü fikir değil, iyi bir fikir ve üreticiler kendi çay bahçesini bu sayede yevmiye ile sigortalı olarak toplayabilecekler.
Bu sayede Rize’nin parası Rize de kalacak. Rizeli bunu düşünmeli ve özel sektör bu anlamda harekete geçmeli. Tabi ÇAYKUR bunun alt yapısını hazırlamalı. Çünkü günlük işleme kapasitesi 9.2 bin tona ulaşan ÇAYKUR işleyeceği çayı mutlaka sağlama almalı.
Fikir ve düşünce sağlam, gerisi ise sadece teferruatta kaldı.