Siyaset zamanı, bazıları için özeleştiri, bazıları için gerçekleri yazmak veya hatalarını yazıp, bir daha aynı hatalara düşmemelerini sağlamak elbette birilerine düşer.
Yıllardır Rize’de gazetecilik yapmaktayım. Çalışmadığım TV veya gazete kalmadı. Her gazete veya TV’den birer tecrübe almış olduğumu düşünecek olursak, yeni siyasetçileri eleştirdiğimizde alınganlık gösterenlere karşı daha tecrübeli olduğumu söylemek isterim.
Tabii bizim nasihatlerimiz Rize için. Kendi gelecekleri için, yoksa bizim nasihat ettiğimiz kişinin bize en ufak bir katkısı olamaz.
Tecrübe paylaşıldıkça değer kazanır. Her insandan kazanılacak bir harf kelime dağarcığımızı geliştirir. Ölü insandan tecrübe alınmaz. İnsan ölmeden önce onun fikirlerinden, yaşantı şeklinden, geçmişinden ve yaşadığı olaylardan tecrübe kazanmak gerek. İnsanları dinlemek, onlardan nasihat almak, onların fikirlerinden yararlanmanın neresi kötü?
Biz meslekte unumuzu eledik. Eleğimizi astık, bundan sonra yapacağımız hizmet Rize’nin önünü açmak, Rizeliye hizmet etmek. Rize’ye yeni projeler, yeni hizmetler kazandırmak. Bizim derdimiz Rizeliye katkı sağlamak. Yoksa bizim derdimiz maddiyat değil. Öyle olsa 35 yılımı verdiğim meslekte şimdiye kadar o maddiyatı kazanırdım.
Zaman içinde bazı bürokrat, siyasetçi, iş adamı veya STK başkanlarını eleştiriyorum. Bazen ipin ucu kaçıyor ve sert sözler yazıyorum.
Benim sitilim bu, benim kalemim bu, benim kalemin yumuşak yazmayı bilmez. Yazmadan önce uyarılarda bulunur, hafiften kulak çeker gibi olurum. Çektiğim kulağı acıtmam, ancak acıması gerektiği zamanda acıtırım.
Her yazdığım yazının arkasındayım. Kimseye minnet borcum da olamaz.
Ben işimi en iyi şekilde yapmaya çalışan yıllarını bu mesleğe veren bir gazeteciyim.
Kimse çıkıp şu haberi yanlış yaptın, bu doğru değil. Kalemini sattın veya satarsın diyemez, onu diyecek olan adam bunu ispat etmeli.
Nereden nereye geldik…
Dedim ya alınganlık gösterenler var, bunlar normal, ama fazla alınganlık, biraz tepkiye kaçarsa, işte o zaman orağın sapı çıkar.
Dedim ya, kimseye minnet borcum yok. Alınganlık, eleştiri, herkes birilerini eleştirebilir, birilerini sevebilir, eksiklerini söyleyebilir.
Ama alınganlık değil. Gerçekleri konuşmak önemli. Kimse hatasız kul değil. Herkesin bir zaafı ve bir günahı mutlaka vardır. Günahsız insan ancak peygamber olur.
Kimse de peygamber olmadığına göre, her insan hata yapar. Yaptığı hatadan ders çıkartmasını bilmeli.
Bu yazıyı kimin için veya kimler için yazdığımı kendileri anlıyorlar. Tabii buna da Whatsapp hattından gülücük atmasın. Sadece eleştirilere açık olsun. Biz kimseyi kırmak, üzmek amacında değiliz. Ben Rizeliye Rize’ye katkı sağlamanın peşindeyim. Sizde, sizlerde aynı düşüncedeyseniz mesele yok demektir.