Erken kaybettik. İlk milli eğitim müdürü olduğunda beceremez demiştim. İyidere ilçesinde milli eğitim müdürlüğü yaptığı dönemlerde bazen karşılaşırdık. Ardından il milli eğitim müdürü oldu. Birkaç kez oturduk ve düşüncelerini sordum. Eğitim camiasının içini iyi analiz etmişti ve eğitimde ne gibi sıkıntılarımız var; neler yapmamız gerektiğini çok iyi biliyordu. 30-40 kişilik okullar var diyordu. Bu okullara çok sayıda öğretmeni tutmanın manası yok diyordu. Ancak köylülerin ısrarı ve baskıları ile bir şey yapamadıklarını tekrarladı. Bunlardan biri de benim köyüm. Çiftlik ve Büyük Çiftlik Köyleri’nde toplam öğrenci sayıları 100 dolayında. Ancak iki okul var. Kirazdağı okulu nitekim aynı, böyle birçok örnek verdi. 5-6 kişilik sınıflar oluşmakta. Rizeli gurbete gidince köyler boşalmaya başladı ve maalesef eğitimde de bu sıkıntılar yaşanmakta dedi.
Son basın toplantısında açık yüreklilikle eğitimimizi masaya yatırmıştı. Her soruyu sorabilirsiniz dedi. Sizde buralısınız ve eğitim sorunlarını bilmek, ilimizi doğru analiz etmemiz gerek diyordu.
Haklıydı.
Bizde burada yaşıyoruz ve eğitimde sorunları az çok bizde biliyorduk. En önemli vurgusu ise meslek okullarının sayısının artması, eğitim kalitesinin artması.
10 yıl önce 65 bin olan öğrenci sayısının 57 binlere düştüğünü vurguladı. Hele yeni okulların yapıldığını açıklarken ise gözleri açılıyor ve gururla o okulların isimlerini açıklıyordu. Boğaz mahallesine yeni bir okul. Zihni derin yanına 32 derslik bir okul, bunlar onun gurur abidesi idi. Eğitimde kaliteyi yakalamak, Rize’ye eğitimde hizmet etmek aşkı vardı.
Bazen sahilde akşamları oturur eski dostları ile sohbet ederdi. hemen her akşam günün yorgunluğunu atmak için sahile gelirdi ve dostları ile buluşmadan bana “ İkimiz buraya aboneyiz “ derdi.
Olmadı Hamdi Bey aboneliği kestiniz.
Sizi gözlerimiz orada arayacak. Erken ayrıldınız hocam iyi olmadı. Projeleriniz, yapmak istediklerinizi henüz yapamadınız.
İyi bir Rizeli ve de iyi bir Rize’ yi düşünen insandı. Hayalleri ve yapmak istedikleri vardı. 57 bin öğrenci ve 5 bin dolayında eğitimciyi düşünüyor ve her gün yapmak istediklerini; yapmayı arzuladıklarının projelerini yapıyordu. Ankara yollarını aşındırıp projelerini siyasilerle ve bakanlıkla paylaşıyor destekler istiyordu.
Kolay değil 57 bin öğrencinin sorunlarını çözmek. Kolay değil gelecek neslimize iyi bir gelecek bırakmak istemek. Kolay değil eğitim kalitesini yükseltmek istemek. Hepsi birer stres ve hepsi birer sorun. Bu sorunları beyinde yük yapmak, kalbe yüklemek kolay değil. Böyle bir zamanda yükün stresi bazen kalbi yorabiliyor ve Ahmet Hamdi Yılmaz’ın kalbi de bu strese dayanmadı.
Allah mekânını cennet etsin. Rize için, çocukları için, eğitim camiası için çalıştı.
Rize size minnettar.
Rize sizi unutmayacak hocam. Bizlerde tabii…