Bizim işimiz habercilik. Kimse bizim haberlerimiz ile prim yapmaya çalışmasın. Biz işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz!

Geçtiğimiz hafta hemen karşımızda bulunan İmam Hatip Lisesi’nin pencereden atılan çöpleri ile ilgili, haber yaptık.

Uyardık.

Ne dedik?

Eğitim yuvası bunu yaparsa?

Neden böyle başlık attık? Okulun hemen karşısında binalar var ve bu binalarda oturan insanlar var. Okulun 4’üncü katından atılan çöpleri görenler önce bir düşünüyor. Sonra ise eğitim yuvasından böyle yapılır mı sorusunu soruyor?

Eğitim yuvası, pencereden çöp atıyor. Sonra da niye haber yaptınız sorusu soruluyor? Önce okul müdürü olduğunu söylediği biri arıyor haberciliğimizi eleştiriyor yetmiyor tehditler savuruyor.  Ama onun bilmediği bir şey var. O tehditler bana yemez; davet ediyorum. Mahkemeye vereceğim diyor. Hadi ver diyorum.

Ne mahkemesi, sorusuna ise okulun ismini yanlış yazmışım.

Ardından Okul Müdürü Cemil geliyor ve halen çöplerin atılmasında sakınca yok diyor.

Tek soru soruyorum.

Sence etik mi?

Tık yok.  Hâlen savunmada ve komşuyuz, yazılmaması gerekiyordu diyor.

Yani haberciliği biz eğitimcilerden alacağız. Peki o zaman eğitim yuvalarının işi ne?

Çocuklara bu okullarda çöplerinizi pencereden atın sonra alttan alıp çöpe atarsınız mı diyorsunuz?

Bu konu bayağı dallandı. Tek Bayrak sitesine yorumlara baktım. Birini şahsen tanıyorum ve bir mahallenin muhtarı. Halen bu geri zekâlı muhtar; okulun ismini yanlış yazdınız, düzeltin diyor.

Muhtar hangi okul olduğunu biliyor ve o okulun ismini açıkça yazıyor.

Be geri zekalı; hangi okul olduğunu biliyorsun, yorum yazmaya ne gerek var? Yorum yapacaksan, bu hareketin doğru veya yanlış olduğunu yaz.

Çıkmışsın okulun ismini doğru yazmadınız, böyle gazetecilik olmaz, haberi düzeltin falan filan.

Bu muhtar önce kendini düzeltmeli. Okul belli. Nereden atıldığı belli. Çıkıp okul ismi doğru değil ancak okulun bunu yapması çok yanlıştır demesi gerekirken, okulun ismini düzeltin ve haberciliğimizi eleştirmeye devam ediyor.

İsimler değişebilir. Ancak bu okul geçmişte Fener Lisesi idi. Ardından imam hatipler ağır basmaya başlayınca yalakalık eden bir gurup eğitimci, Cumhurbaşkanına şirin görünmek için okulu imam hatip lisesi yaptı.

Peki Rize’de kaç tane lise var?

Bu soruyu kendinize sorun. Bazı öğrenciler Derepazarı lisesine giderken, Rize lisesi ise tam tekmil ve dolu. Rize’de öncelikle meslek liselerine ihtiyaç var. Bunlar savunulmalı, imam hatip hepimize lazım, ancak dinimizi camilerden, okuldan öğrenmemiz gerek. Din ve ahlak dersi zorunlu olmalı. Haftada bir ders değil, birkaç ders olmalı. ABD matematiğini öğrenme yerine hayatta bize lazım olan matematik dersini öğrenmemiz gerek.  Çocuklarımız yollarda boş geziyor. Onlara meslek öğretmemiz gerek; takıntılı olmamak ve doğru yolu seçmek gerek. Hâlen birileri okulun ismini doğru yazıp yazmadığımızı savunmakta.  Burada önemli olan haberin doğruluğu ve bir eğitim yuvasından çirkin görüntü oluşturulması.

Dilerim bu görüntü son olur ve eleştiri yapacak kişiler okulun ismine değil, olayın gerçeğine bakmalıdır.