Ağlayan ağlayana, piyasa ölü, ancak gömen yok, birçok iş adamı dertli mi dertli, piyasada canlı para yok dertler hep aynı, yeter ki sokağa çıkma, çıktın mı ağlayan çok ama mendil uzatan yok, çünkü mendil de parayla ::::::
Şöyle sokağa bir çıkalım sürekli diyoruz,, keşke çıkmasaydım sonra diyorum, çünkü her gittiğimiz yerde ağlayan çok, ancak ağlayanlar konuşmaya sıra geldiğinde konuşmaya hiç yaklaşmıyorlar.
Ağlama duvarı olduk, kime gittiysem bir tane mi insan mutlu olmaz, bir tane mi insan gününe şükür etmez. Yok, Arkadaş yahu, herkes ağlama derdinde ve ilk sordukları soru;
Ne olacak bu halımız?
Piyasalar ne olacak?
Ne zaman hareketlilik olacak?
Sıcak para ne zaman piyasaya akacak?
Para, Para, Para
Herkes Para diyor,, hemen aklıma Ajda Pekkan in Eurovizyon”a katıldığı şarkı geliyor. Hani benim yaştakiler hatırlarlar, Para, Para , Para, varlığın bize , yokluğun yara..
Millete yokluğu yara etmiş, varlığını bilmediler ancak yokluğu olunca da yara açmış, eee beklemek görmek lazım, hükümet ekonomik önlemler paketlerini açıklıyor, bazı zengin iş adamları paralarını Dolara, Euro ya, altına yatırırsa piyasada ne para olur, ne de hareketlilik, piyasaya sıcak para gerek, ancak ısıtarak para sıcaklaşmaz, yastık altında da ısıtsan, sobanın üzerine de koysan Sıcak para olmaz.
Ticarette bir kural var, Hareket, tabii bazı yerlerde hareketler kesildi.
Piyasayı önce iş adamları bozdu, ardından devlet yatırımları,
Yapılan ihalelerde ödenekler tamamen durdu, hangi müteahhit e gitsen, ödenek alamadığını söylüyor, işleri yavaşlatmak zorunda olduklarını söylüyor.
O nereye ödeyecek, mal aldığı demir veya çimentocu, inşaat malzemesi satanlara o da sorumlu, bu bağ fabrikaya kadar yansımakta, herkesin beklediği tek şey hareket. Ama TIK yok.
Bizde soruyoruz, Ne olacak piyasanın halı…..?
İşte burada bizde duruyoruz, soru ortada kalıyor. Cevap veren yok, muhatap yok,, peki vatandaşın sorularına, esnafın ağlamalarına kim cevap verecek.
Her halde ben değilim bu,
Sabah erken saatlerde Küçük sanayi sitesine gittim, orda da ağlayan ağlayana, İŞ YOK…
Motor tamircisi anlatıyor “ Kira veriyorum, her ay hadi Bağkur zaten ödeyemiyorum, onu saymıyorum, 2500 TL giderim var, bunu kazanacağım., artarsa bana ev harçlığı kalacak, nerede o para, şu an değil 2500 TL kazanmak 1000 TL bile ayda gelirimiz yok, asgari ücretli bir işçi bizden daha iyi, hiç olmazsa alacağı parayı biliyor, biz ne yapacağız” dedi.
Ekonomist değilim tabii insanlar motorları bile bozulsa tamire gitmiyor, e e buna benim yapacağım bir şey yok.
Yanı işin özü ağlayan ağlayana, ağlayanlara da mendil tutan yok, çünkü o da para ile.