3-5 Rantçı ve Çapulcuya meydan bırakılmamalı
Çaylkur yıllardır Azot illetinden kurtulmak için arayış içinde, hele son 3-4 yıldır Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu yoğun bir çaba harcamakta ve organik tarıma geçiş için belli havzaları organik çay bölgesi ilan etmekte.
Birçok firma Rize”ye gelerek çeşitli denemeler yaptı, bazı çay alanları deneme tahtası oldu, birçok alanda denenen ürünler, çeşitli gübreler oldu.
Kimisi verimli, kimi ise istenilen kalitede olmadı, son alarak bulunan yeni organik gübre ile nihayı kararı veren çaykur bunu çeşitli STK lar ile paylaşması ile adeta Ziraat odası ve Tarımsal Kooperatifler ateş püskürmeye başladı.
Niye mi ?
Rant,, Azot gübre fabrikalarından aldıkları RANT var, rant kesilecek ve organik tarıma geçilecek. Çeşmeler kapanacak. Variller dolmayacak.
Üretici kanser olmuş, heyelanlar artmış, sel altında kalanlar olmuş, cesetleri bulunmuş veya bulunmamış bunların umurunda değil ki.
Bunların tek düşüncesi Rantlarının kesilmesi.
Rize”de kanser hastalığı artarak gidiyor, herkes artık kendinden şüphelenmeye başladı, bir ufak ağrısı olan, bir ufak yarası olan hemen hastaneye koşuyor veya Kanser derler korkusu ile koşmayanlar var.
Rize merkez de Araştırma ve Devlet hastaneleri poliklinikleri ihtiyaçlara cevap veremez duruma geldi, yıllık iki hastanenin muayene ve poliklinik sayısı 2 milyon dolayında, kimin umurunda bu, Onkoloji hastanesinde yatacak yer yok, bir doktor günde 100 e yakın hasta muayene ediyor. Hemen her gün ameliyat hane ful çalışıyor.
Kimin umurunda…
Tabii Ziraat odası ile Kooperatiflerin hiç mi hiç umurunda değil, onlar kanser olmuş millet ölmüş, geri kalan sahalar bizimdir dercesine alacakları paraları düşünmekteler.
Baskılar, aykırı beyanlar, ellerinde kalan Azotlu gübreleri satmak için siyasilere baskı yapmaları sonuç verdi .
Ne oldu peki,, süre uzatıldı ve organik Tarım a geçiş bir yıl daha geciktirildi.
Bazen bir terim var, bunu eski vali Ersin Yazıcı Ç.Hemşin ilçesinde muhtarlara kullanmıştı,, “ 3-5 çapulcu bizi engelleyemez” kelimesi maalesef hayata geçti.
Bazılarının rantı uğruna 2017 de de çay bahçelerini azotlamaya devam edeceğiz. Çünkü fabrika patronları ile kooperatif ve ziraat odaları öyle istemiş. Bakanlık dik duramamış. Her ne kadar Bakan Faruk Çelik ve bakanlık müsteşarları üreticilere konuyu aktardıysa Bakanlık dik duramadı ve bu çapulculara boyun eğdi.
Eğilen bu kişiler karşısında Çay tarımı ile uğraşan, çay bahçesine girenler Kanser olmaya devam edecek, sadece o mu,, hayır tabii zehirlenen topraklarımız yine yağmur suları ile akmaya , dereler taşmaya devam edecek.
Şöyle son 30 yıla baktığımızda sel ve heyelanlardan nerelerin zarar gördüğünün arşivini çıkartacak olursak , genelde Çay bölgelerinin en çok zararı gördüğünü ve bu zararlarda binlerce ev, yüzlerce vatandaşın da yok olduğunu unutmamak gerek.
Devlet kararlı, millet yararlı olmalı, 3-5 rantçıya meydan bırakılmamalı. Diyorum Ben…