İlber Ortaylı ikinci kez: ”Rize çayını sevmiyorum. Rizeliler bir an önce yerine diktikleri çayları alıp, mandalinaları geri getirsin. Dünyanın en güzel mandalinası Rize’de yetişir. Sivri akıllı biri bunlara çay şey yapmış. Türkiye’de iyi çay olmaz. Hint’ten, Çin’den getirirsin.” Demiş.
Ben anlamıyorum. Bu İlber Ortaylı Hoca her alanda mı ihtisas görmüş, ya da ihtisas alanları nelerdir? Çay konusunda toplum geneline ulaşacak şekilde açıklama yapabilecek kadar bir bilgisi eğitimi var mıdır? Ayrıca, hep bir yerli malı düşmanlığı hep bir yabancı ürün övgüsü içerisinde olmasını da anlamış değilim. Çay Rize’ye Ortaylı’nın dediği gibi bir sivri akıllının demesiyle gelmedi ki, bu konuda bilgisi olmadığını dahi bilmeyen bir kişinin bu çirkin sözleriyle Rize çayının tadı kaçsın.
ÖNCE ARAŞTIR SONRA AÇIKLA
Rize Çayı üzerine açıklamalar yapan İlber Ortaylı’nın sözleri bana yeniden gündeme düşmesi beni şaşırtmıştı. Meğer İlber Hoca bu konuda ikinci kez açıklamalarda bulunmuştu. İlber Hocayı severim. Ama bir insan her şeyi bilmez. Keşke Rize çayı konusunda azıcık araştırma yapsaydı. Çok da zorlanmadan Mustafa Duman Hoca’nın Kitabevi Yayınlarından çıkan Çay kitabını okuması onun için yeterli idi.
ÇOK SİVRİ AKILLI
Rize mandalinası Rize çayı gibi elbette bir numara idi. Ama Rize’de mandalına çay gibi şehrin bütününde köylerde yüksek kesimlerde verimli olmuyordu. Rize sahil kesiminde mandalına halen yetiştirilmektedir. Fakat çay gibi bütün şehrin ekonomisine yön verecek bir sanayileşme gerçekleşmedi ve çay tarımına ağırlık verilmiştir. Hocam “Milli mücadele yürek koyan, cumhuriyetin kuruluşunda en ön safta yer alan, sanat, spor, siyaset başta olmak üzere her alanda öncü olan Rizeliler senin dediğin gibi “sivri akıllı” birinin dolmuşuna gelmezler. ÇAYKUR uluslararası fuarlarda büyük ilgi görüyor ve her geçen her damak tadına uygun ürünler piyasaya çıkarmaya devam ediyor.
ÇAY RİZE’NİN HER ŞEYİDİR
Çay Rize’ye birisinin demesiyle ya da gökten zembille inmedi. Uzun araştırmalar mücadeleler sonucu Rize’de çay tarımı hayata geçirildi. 1917 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten ve beraberindeki heyet, çay yetiştirilen bölgeyi incelemek üzere Batum’a gider. Doğu Karadeniz'de Rize ve çevresinin toprak ve iklim koşulları itibariyle Batum’la benzerlik gösterdiğini anlatan bir rapor hazırlar ve dönemin Ekonomi Bakanlığı’na sunar. Rapor, I. Dünya Savaşı nedeniyle askıya alınsa da 1924 yılında Rize ve çevresindeki sosyo-ekonomik sorunların tartışıldığı bu dönemde tekrar gündeme alınır. Böylece 1924 tarihli çay, mandalina ve portakal yetiştirilmesine ilişkin 407 Sayılı Kanun çıkartılır. Dönemin Ziraat Umum Müdürü Zihni Derin tarafından başlatılan ilk çalışmalar, Gürcistan’dan getirilen ilk tohumlarla mümkün olur. 1937’de Batum’dan 20 ton çay tohumu ithal edilir ve ilk mahsul 1938 yılında alınır. Rize’ye ilk çay tohumunu getiren Hulusi Karadeniz ile ilk çay kanununun hazırlanmasında emeği geçen Esat Özoğuz’da bölgede saygıyla anılan unutulmaz isimlerdi. İlber Ortaylı’nın bu araştırmadan, derinlikten uzak bu açıklaması Ülke tarımına büyük emekleri olan alanlarında bir numara olan Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten, Ziraat Umum Müdürü Zihni Derin’in emeklerini hiçe saymaktadır. Bir kişinin damak tadıyla onca mücadele hiçe sayılamaz ve bir şehirle bütünleşen Rize Çayına hakaret haddi aşmaktır.
ÇAY ALINTERİDİR
Rize Ticaret Borsası da açıklamasında belirttiği gibi “Bu açıklamaları en sert şekilde kınıyoruz. Rize çayı, yüzbinlerce çiftçinin alın teridir, binlerce yıllık kültürün mirasıdır. Bu topraklarda yetişen çay, sadece bir bitki değil, aynı zamanda bu ülkenin ekonomik ve sosyal dokusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Rize'nin mandalinası gibi, Çayımız da bu ülkenin en kıymetli ürünlerindendir. "Türkiye'de iyi çay olmaz" demek, bu toprağın bereketine ve insanının emeğine saygısızlıktır. Kendisine bir entel havası verip Hint ve Çin çaylarına gönderme yapmak yerine, kendi değerlerimize sahip çıkmak, bu ülkenin kalkınması için atılacak en doğru adımdır.
Not: Toplum kendi insanına sahip çıkacak. Siz bu tarz insanları fuarlarda etkinliklerinde baş tacı edip, Rize deyince kalp atışı değişen Rize ile ilgili her gün bir şeyler ortaya katanlara son dakika etkinlik veya fuar için “ gelebiliyorsan gel (yanı gelme) derseniz….
Fatih Sultan KAR / İST.