Yaptığınız iş ne olursa olsun işinizi kişisel kininize alet ediyorsanız. Yanlıştasınız. Din ile kin bir arada olur mu? Rizespor benim sevdamdır. 2008 yılında Bütün Yönleriyle Rize Tarihi isimli bir kitabım yayınlandı. O güne değin maalesef güçlü bir belleği arşivi hafızası yoktu. Rizespor Kulübü’nden aradılar. Sitemizde kitabınızdan her sezonundan bir fotoğraf ve o sezona dahil bilgiler kullanacağız. İzin verir misiniz? Rizespor bizimdir elbette kullanabilirsiniz. Zaten bu kitap bilgi paylaşımı için hazırlandı” dedim. Daha önce de hemen hemen her yönetim döneminde bilgilerimden yararlanıldı.
RİZELİ HER ŞEYİ GÖRÜYOR
Hasan Yavuz Bakır Rizespor’da yönetici oldu. Önce sitede her sezon yazısı ve fotoğrafının altından ismim kaldırıldı. Bunu emeğe saygısızlık olduğunu belirtince bütün yazılarım siteden kaldırıldı. Peki problem neydi: Fetö tartışmalarının olduğu bir süreçte Çayelispor gecesi yapılıyor. Geceyi de Genel Yayın Yönetmeni olduğu televizyon canlı yayınlıyor. Kürsüye Metin Külünk çıkınca canlı yayın kesiliyor ve reklama geçiliyor. Bende şahıslarla özel durumunuz olabilir kininizde olabilir. Ama bu yapılan etik değildir. Talimatı Amerika’dan mı aldınız? Demişim. Adam öyle bir kindar ki nefretini Rizespor Yöneticisi olunca da sürdürüyor.
KRAL GİTTİ YAŞASIN YENİ KRAL
Genel Yayın Yönetmeni olduğu televizyonunda yayımlanan 90+3 programına telefon ile katılmış, tamamen spontane bir şekilde açıklamalarda bulunmuştum. Buradaki açıklamalarından dolayı Rize ilinin sporuna büyük katkısı olan program yayından kaldırılmıştı. Başkanına sahip çıkma adına bu duruma imza atan şahıs başkanının ayrılmasıyla görevinden ayrılmamış kral gitti yaşasın yeni kral edasıyla yeni yönetimde de kişisel kinini işine katarak görev yapmaya devam etmişti. Değişmez yönetici olan ve Program yayından kaldırılmasını sağlayan bu zatı muhterem Anadolu Yayıncılar Derneği Başkan Yardımcısı olması işin en komik tarafı idi. Kısa bir süre önce bir toplantıda "yerel basın susturulamaz" şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. Canlı telefon bağlantısıyla katıldığım spor programı sonrası programı yayından kaldırılıyor. Elimde yazılı belgelerde var kendisine bu yaptığın yanlış diyen arkadaşa “Dünyada bu işler böyle yürüyor. Güç kimde ise onu istediği olur” diyor. Sevdası olduğum Rizespor’u bana kinine alet ediyordu. Uğruna yayın kestiği Tahir Kıran Bey Rizespor’dan ayrılınca o ayrılmıyor. Oysa demesi gereken Rizespor kümeden çıkarma şansı kendisine verilmeliydi. Nefret kin devem ediyor.
İbrahim Turgut Bey Başkan oluyor. Rizespor’u halkla bütünleştirme adına güzel bir yürüyüş hazırlıyor. Halkla toplu kahvaltılar yapıyor. Kapısını yüreğini Rizesporlulara acıyor. Sezon başlayacak Aytekin Kalender arkadaşım “Ya tarihi bir Rizespor Fotoğraf sergisi hazırlayalım diyor. Sergi hazırlanıyor fotoğraflar basılıyor. Ve sergiye izin verilmiyor. Turgut seviliyor. Bazıları gölge etmezse.
RİZE İDMAN YURDU TÜRKİYE İDMAN YURDU CEMİYETİNİN BİR ŞUBESİ İDİ
LAV EDİLMİŞTİR. RİZESPOR İLE İLGİSİ YOKTUR
Yüz yirmi beş kez söyledim. Rize’nin ilk spor kulübü, 1919’da Rize İdman Yurdu namıyla kurulmuştur. Bu bir kurumun ülke genelinde var olan İdman Yurdu Cemiyetinin Rize Şubesi idi. 1923 yılının 25 Haziranında temeli atılan Şark İdman Ocağı’nın kurulmasıyla Rize İdman Yurdu lav edilmiştir. Rizespor kulübünün resmi açıklamalarında ve kongrelerinde kullanılan Eski Türkçe yazılı logonun 19 Mayıs 1953 tarihinde kurulan Rizespor ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Rizespor kulübü ile uzaktan yakından ilgisi olmayan logonun kullanılmasının yanlışlığını defalarca iletmeme karşın bu yanlıştan vazgeçilmedi. Kuruluşa kuruculara saygısızlıktır.
BABANIZIN MALI DEĞİL
Rize’de yerel gazetecilik yaptım. Nedense hep iktidar bazı isimler. Nedence hep güçlü bazı isimler. Her gittikleri yeri babasının malı sanıyor bazı isimler. Her nere de çalışıyorsanız çalışın kişisel kininizi kurumlara, kuruluşlara taşımayın. Bu dünya boş bu dünya fani….
Fatih Sultan KAR / İST
