Rizeli yetkili ve etkililer turizm alanında çalışmalar yaparken, kültürel alanda yaşanan eksiklikler, bizleri üzüyor. Rize Kültür ve Turizm Müdürlüğü onlarca yıldır Rize üzerine eser üretmekten uzaktır.
SÖZ UÇAR, YAZI KALIR
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından hazırlanan Rize tarihi serisi önemli bir eksiği tamamlamıştır. Ayrıca bir vefa çalışması olarak hazırlanan Ekrem Orhon Armağan Kitabı’nı yayınlayan Rize Belediyesi’nin güzel bir vefa örneği göstermiştir. Söz uçar, yazı kalır. Rize şehrini yarınlara taşıyacak kitaplar, eski fotoğraflar, bu karmaşa içinde ‘maziye ait yadigarlar’ olarak değer kazanırlar. Ama nedense Kültür ve Turizm yetkililerinin turizm konusundaki hassasiyetini kültürel alanda da ortaya koymasını temenni ediyoruz. Çünkü kültürel ve tarihsel değerlerimiz yarınlara taşınmalıdır.
EMEĞE DESTEK VERMELİ
Rize’yi, yaşadığı çevreyi araştırmaya çalışan gönüllüler vardır. Bu bağlamda yetkili ve konumunda etkili olan insanların bu işlere gönül vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu sosyal sorumluluk süreci birkaç gönüllünün omuzlarında kalır. Rize Kültür ve Turizm Müdürlüğü Rize Kültürünü yarınlara taşıyacak yayın üretiminde katkı sağlamalı, gayret sarfetmeli, yazarlardan kültür insanlarından oluşan bir kültür komisyon oluşturmalı ve en önemlisi bir heyecan taşımalı.
KOMŞU ÜRETİYOR , YA BİZ…
Artvin, Trabzon ve Giresun üretirken biz: Çok uzaklara bakmaya hiç gerek yok, Trabzon Valiliği, Artvin Valiliği ve Giresun Valiliği Kültür Müdürlükleri sayısız yerel tarih yayınlarına hayat verirken Rize’mizde bu tarz yayınların bu gibi kurumlar tarafından ilgi çekici bulunmayıp hayata geçirilmeyişleri üzücü ve bir o kadarda düşündürücüdür. Şimdi yetkililer bu konu üzerinde biraz düşünmeli. Bizimle aynı konumda bulunan başka illerde görev yapan yetkililer illeri için yarınlara sayısız eserler bırakırken, bizlerin kültürel alanda Rize’yi yarınlara taşıyacak eserlerimizin azlığı ve bu eserlerin ortaya çıkması için çabalayan değerler verilen desteğin ve ilginin azlığı düşündürücüdür. Şimdi, şimdi ‘Rize denince’ kalp atışımızın değiştiğini bilemeyen ya da kısır ve eleştiriye kapalı olanlar ‘kendi kitabı yayınlansın diye bunları yazıyor” derse şaşırmam. Asla böyle bir talebim yoktur.
İŞTİŞARE / KOMİSYON
Rize’de yılda bir kez Kitap Fuarı düzenlenmektedir. Bir fuar bitiminden diğer fuarın başlamasına tam bir yıllık süre vardır. İlk valimiz Kara Valinin bir günde sinema binası yaptığı Rize’de bir yılda neler yapılmaz ki. Üretimin çalışmanın olduğu yerde mutlaka eksik olur. Tamamı bir komisyon bir oluşturarak ve istişareyi geniş tutarak iş yaparsanız bir yıl önceden işe koyulursanız başarı kaçınılmaz olur. Birisini Rize yayıncılığında tek otorite sayıp istişare etmeden yol alırsanız eksik etmiş olursunuz. Rize şehrinde yaşayan yazar ve kültür insanlarından oluşan bir komisyon oluşturmalı ve fuara çağırılacak yazarlar bu komisyon tarafından belirlenmelidir. Bu komisyon periyodik zamanlarla toplantılar yapmalıdır. Bu güne değin Rize kültürüne sporuna dair 19 adet kitabı kaleme aldım. Ve İstanbul’da sahaflar, kütüphaneler, kültür adamlarıyla diyaloglar içinde yaşıyorum. Hiçbir kitap fuarı öncesi “bize ne katkı sağlayabilirsin” şeklinde bir kez dahi aranmadım. Oysa bu etkinliği düzenleyen kurumların birinin başında çok sevdiğim başarılarıyla gurur duyduğum bir ağabeyim var. Fuarın başlamasına kısa bir zaman kala “İstanbul’dan gelen yazarları ajans ağırlıyor, sen gelebilirsen gel” karşılaştığım durum hep bu. Adeta adet yerine gelsin. Sevgiyle yol alalım.
Rize kültürüne hizmet edenlerin üretiminin bol olması dileğiyle…
Hasret kokan türkülerde /Saklı kalmış dizeyim ben
Oy vatanım, memleketim /Gündoğdu’yum, Rize’yim ben
Fatih Sultan KAR / İST.