• 04 Mayıs 2024 Cumartesi
  • Rize AÇIK
  • 00:00
    4 Mayıs 2024 İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

Kızılay’dan iftar sofrası

-Rize Kızılay Şube Başkanı Bahattin Karalı gelenek haline gelen iftar sofralarına bu yılda devam ettiklerini belirterek “ Kızılay Dünya da olduğu gibi Rize de de sıcaklığını hissettirmeye devam ediyor” dedi.

Kızılay’dan iftar sofrası

    Esin BAYRAK

RİZE: Rize Sahil Kültür Park ta devam eden iftar sofrasında önceki akşam sofrayı kuran Kızılay Rize şubesi oldu.

   Kültür Parkta ki iftar sofrasında 2500 kişiye iftar veren Rize Kızılay Şubesi konuklarını memnun etti, Rize Kızılay Şubesi personelinin bizzat ilgilendiği vatandaşlar hizmetten memnun kaldılar.

   Rize Kızılay Şube Başkanı Bahattin Karalı geleneksel iftar sofralarına devam ettiklerini belirterek “ Birkaç yıldır Rize de bu geleneği sürdürüyoruz, bu yılda Türk Kızılay i olarak Rize de 2500 vatandaşımıza iftar verdik” dedi.

Bahattin Karalı “ Türk Kızılay i Dünyanın en büyük yardım kuruluşlarından bir tanesi ve Dünya’nın çeşitli ülkelerinde yaptığı yardımlar ve insanların imdadına koşması ile büyüklüğünü her zaman göstermiştir” dedi.

    Karalı Türk Kızılay’ının tarihi hakkında bilgi vererek “Kızılay, 1868 yılında bir grup idealist hekimin çabaları ile savaş alanında yaralanan askerlere ayrım gözetmeksizin yardım etmek arzusundan doğmuştur.

Kızılay, 11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla Dr. Marko Paşa, Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa’nın girişimleriyle kurulmuştur.  1877'de "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti",1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "KIZILAY" adını Ulu Önder Atatürk vermiştir.
Kızılay 1876 Osmanlı –Rus Savaşı’ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar geçen sürede, Türkiye’nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu hastaneler, hasta taşıma servisleri, donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ve hastalanan on binlerce Mehmetçik’in yardımına koşmuş, dost ve düşman askerinin bakım ve tedavisine yardımcı olmuş, savaş esirlerine gereken insancıl yardımları yapmış ve savaştan etkilenen sivil halkın bakımı ve korunması için çaba göstermiştir Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul'da görülen büyük kolera salgınından bu yana yurdumuzda ortaya çıkan doğal afetlerde felaketzedelerin bakımını, barınma ve beslenmelerini sağlamıştır” dedi.

 

Bu habere ifade bırak!

  • 0
    KIZGIN
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    HAHAHA
  • 0
    ALKIŞ
YORUM EKLE