• 11 Kasım 2025 Salı
  • Rize AÇIK
  • 00:00
    11 Kasım 2025 İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

Bakan a cevap

Ya?amin Gerçeklerini Saklamaya Çali?iyor!

Bakan a cevap

 Ülkemizde, “HES’ler yüzünden kuruyan dere yoktur” diyen Sayin Orman ve Su ??leri Bakani Prof.Dr. Veysel Ero?lu, foto?raflariyla ortaya koydu?umuz HES’lerin kuruttu?u ve katletti?i derelerimiz ve vadilerimizle ilgili açiklamamiza kar?ilik, yine ayni duyarsizlik ve görmezden gelmelerle yanit verdi.

            Orman ve Su ??leri Bakanli?i Basin ve Halkla ?li?kiler Mü?avirli?inden, açiklamalarimizin haber yapildi?i gazetelere, basin-yayin organlarina gönderilen açiklama metninde yine HES projeleri ?irin gösterilmeye çali?ilarak, kamuoyu yaniltilmaya çali?ilmi?tir.

            Söz konusu açiklama, kendi içerisinde de çeli?kilerle doludur! Do?al ya?am alanlarimizda, vadilerimizde, yaylalarimizda, derelerimizde ya?anan gerçeklerle hiçbir ?ekilde örtü?memekte, formaliteden, kâ?it üzerinde kalan söylemlerden öteye geçememektedir.

            Ya?ami, do?ayi, do?al ya?am alanlarini, suyu, topra?i, koruma öncelikli alanlari, endemik türleri, tarihi, sosyal ve kültürel de?erleri yok edip, tehdit eden, katleden, geri dönü?ümsüz zararlar veren hiçbir proje, kalkinma kayna?i, yatirim veya ‘temiz enerji kayna?i’ olarak gösterilemez!

 

            1-Açiklamada, “Ülkemizde geli?tirilen hidroelektrik potansiyelin büyük bir kismi içme suyu, sulama, ta?kin zararlarindan koruma, sanayi tesislerinin ihtiyaci olan suyun kar?ilanmasi ve benzeri faaliyetler için de kullanilmakta olan çok maksatli depolama tesisleridir” deniliyor. Ayrica, “Bu tesisler ayrica bulunduklari bölgelerde balikçilik, ula?im, turizm gibi yeni gelir getirici faaliyetlere de zemin hazirlamaktadir” ifadelerine yer veriliyor.

            Özellikle Do?u Karadeniz Bölgesinde geli?tirilmekte olan, ‘baraj tipi’ olanlar hariç HES projelerinin hiçbirinde suyun depolanmasi, sulama, ta?kin koruma ve benzeri faaliyetler için kullanim söz konusu de?ildir.

Bakanlik, bu projelerin ‘tünel tipi’ projeler oldu?unu görmezden gelmektedir. Bu projelerde, uzunlu?u 3,5 km ile 14 km arasinda de?i?en su iletim tünelleri yapilmaktadir. Bu tünellerini boyu, 76 km’lik ?kizdere Vadisi göz önüne alindi?inda, yapilmasi planlanan 26 proje ile 72 km’ye kadar çikmaktadir! Yani bu tüneller boyunca su, dere yata?indan alinip, kilometrelerce ta?inarak, hem dere yata?i ile ve hem de asli unsuru oldu?u ekosistem ile ba?lantisi tamamen kesilerek, türbinlere ta?inmaktadir. Su alma yapilari olan regülatörlerden, üretimin yapildi?i varsayilan türbin noktalarina kadar arada kalan kilometreler boyunca dere yataklari ve do?a susuz birakilmaktadir.

Suyun birakildi?i noktanin hemen yani ba?indan ise ba?ka bir projenin regülatörlerisuyu yine tünellere hapsetmekte ve böylece derelerin denize ula?ti?i noktalara kadar projeler devam etmektedir. (Foto?raflar: 20,21,22)

HES projelerine su ta?iyan iletim tünelleri, i? makinelerinin girip çali?abilece?i 3,5 metre çapinda tünellerdir ki, açilmalari sirasinda zaman zaman dinamitleme i?lemleri yapilmaktadir. Bu dinamitlemelerle, özellikle sert kayaç (granit) özelli?i gösteren zemin parçalanmakta, yer yer do?al su kaynaklarinin kaybolmasina neden olmaktadir. Tünel açma ve bölgedeki ta?ocaklarinin faaliyetleri nedeniyle ba?ta Kandilli Rasathanesi ve Ba?bakanlik Afet Merkezi tarafindan bölgede çok sayida küçük ölçekli deprem ölçümleri yapilmaktadir. Bu durum, yeralti su kaynaklarini kuruturken, yüzyillardir yeraltinda olu?an su kanalciklari ve hatta yeralti nehirlerinin de önünü kesmekte, yönünü de?i?tirmekte ve yok etmektedir. Böylece, zaten dik ve sert bir topo?rafik yapiya sahip olarak, sel ve heyelanlara açik olan bölgede daha büyük felaketlere zemin hazirlanmaktadir.

Kaldi ki, bu etkileri görmeyen Bakanlik, dönemin Çevre ve Orman Bakanli?i, Çevresel Etki De?erlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlü?ü’nün 16 Haziran 2009 tarih ve Bakan Adina Müste?ar Prof.Dr. Hasan Z. Sarikaya imzasi ile Rize, Trabzon ve Artvin Valiliklerine ve ilgili genel müdürlüklere gönderilen yazi ve rapordan da bihaber davranarak görmezden gelmektedir. Ki, bu rapor ve yazida, HES projelerinin bölgede yaratti?i olumsuzluklar göz önüne serilerek, özellikle de Do?u Karadeniz gibi a?iri e?imli arazilerin oldu?u yerlerde bu projelerden vazgeçilmesi önerilmektedir. (Belge-1)

            Bu projelerin bulunduklari bölgelerde balikçilik, ula?im ve turizm gibi gelir getirici faaliyetlere zemin hazirladi?i iddiasi ise tamamen bo? ve asilsizdir. Çünkü suyu neredeyse tamamen tünellere alinan derelerimizde özellikle de çe?itli uluslararasi sözle?melerle koruma altina alinan ‘kirmizi benekli Alabalik’ ba?ta olmak üzere herhangi bir balik çe?idi ya?ama ve üreme olana?i bulamamaktadir. HES çali?malari nedeniyle, zaten kuruma a?amasina gelmi? olan derelerimizde, beton mikserleri ve betonlama çali?malari nedeniyle derelerimize birakilan atik ve kimyasallar derelerimizdeki mevcut baliklari ve yavrularini da öldürmekte, nesillerini yok etmektedir. Rize’nin Salarha, Askaroz, Güneysu ve Çayeli’ndeki derelerinde ya?anan balik ölümleri bunun en belirgin göstergesidir. Derelerinde sadece bir tek balik tutan köylülere 600 Lira civarinda para cezalari veren ilgili kurulu?lar ne yazik ki, HES’lerin kuruttu?u dereler ile bu balik ölümleri kar?isinda gereken i?lemlerde yetersiz kalmaktadir! (Foto?raflar: 1,4)

            Çok ilginçtir ki, bu durum kar?isinda dahi, Bakanlikça geli?tirilen projelerle, o derelerdeki ekosistem ve orjinler hesap edilmeden HES’sularina balik yavrulari birakilmakta, sözde ekosistemin sürdürülebilirli?i dengelenmeye çali?ilmaktadir. (Foto?raflar: 2,3)

            Ula?im konusu ise özellikle Do?u Karadeniz Bölgesinde ba?li ba?ina bir muamma ve ayri bir inceleme konusudur. Geli?igüzel açilan yollar, bölgenin topo?rafik yapisini bozmakta ve geri dönü?ümsüz zararlara neden olmaktadir.

            Turizme gelince; böyle bir iddia Do?u Karadeniz Bölgesi gibi bölgeler için çok komik kaçmaktadir. Dünyadaki 5 ‘biyosfer rezerv alanindan’ birisi olarak koruma altina alinmasi gereken Maçahel’deki HES projeleri hangi turizm olanaklarini yaratabilir? Dünyadaki koruma öncelikli 200 Ekolojik Alan arasinda yer alan, ku? göz yollarinin, do?al ya?li ormanlarin, Milli Parklarin, S?T Alanlarinin, endemik fauna ve florasi ile koruma önceli?i ta?iyan bölgelerimizdeki, HES’ler hangi turizme hizmet eder? Yüzyillar öncesinden günümüze kadar ula?an ve tescil çali?malari ba?latilan tarihi kemer köprülerin altindan akan dereler kurutulurken; bölgeye gelen turistlere, ‘bir zamanlar bu köprülerin altindan gürül gürül dereler akardi’ diyerek mi turizm geli?tirilecek? (Foto?raflar: 5,19,27)

 

2- Bakanli?in açiklamasinda, HES’lerin çevresel etkilerine yönelik argümanlarin büyük ço?unlu?unun bilimsel ara?tirmalardan çok, çe?itli ‘pe?in hükümler ve ön kabullere’ dayanmakta oldu?u ileri sürülerek, “Tekil olaylara ili?kin örnekler, bütün HES projelerine genellenmektedir” ifadelerine yer veriliyor.

            Bu durum da ya?anan gerçeklerden, alinan yargi kararlarinin içeri?inden ve hazirlanan ba?ta Bilirki?i Raporlari ba?ta olmak üzere bilimsel raporlarin vurguladiklarinin görmezden gelindi?i bir ifadedir. (Belgeler: 2)

            Bizler söz konusu açiklamamizda sadece Do?u Karadeniz Bölgesindeki ya?am alanlarimizda ya?anan gerçekleri belgeleyerek, foto?raflariyla ortaya koyduk. Ülkemizin bütün vadilerinde, HES projelerinin geli?tirildi?i bütün do?al ya?am alanlarinda ayni durum söz konusudur.

            Sayin Bakan ba?ta olmak üzere, bir kez daha yineliyoruz ki, Bakanli?in ilgili yetkilileri, bugüne kadar alinmi? olan, ‘yürütmeyi durdurma ve iptal’ içerikli hiçbir yargi kararini, gerekçelerini ve hatta hazirlanan Bilirki?i Raporlarini okumami?, yok sayar gibi davranmaktadir. Bu kararlarda, geli?tirilen projeler ba?ta olmak üzere hazirlanan ÇED Raporlarinin, ilgili bakanliklarin kurulu? ilkeleri ba?ta olmak üzere, çevreyle ilgili yasalar, yönetmelik ve mevzuatlar ile uluslararasi anla?malara uymadi?i, kamu yarari bulunmadi?i ve açikça hukuka aykiri oldu?u defalarca vurgulanmi?tir. Hazirlanan raporlarda bu projelerin yapildiklari bölgelerde ekosisteme, do?al ya?ama geri dönü?ümsüz zararlar verece?i gibi, ekonomiye ve enerji üretimine beklendi?i ölçüde katki sa?layamayaca?i, projelerin birbirinden ba?imsiz de?erlendirilemeyece?i ve havza planlamasi yapilmadan yapilamayaca?i vurgulaniyor. Ayrica yargi kararlari ile bilirki?i raporlarinda, bu projeler için hazirlanan ÇED raporlarinin formaliteden öteye gitmeyen, formatsal zorunluluk gere?i, kopyala-yapi?tir yöntemi ile yapildiklari bölgenin gerçekleri ile örtü?meyen, bilimsel ve teknik verilerden yoksun oldu?u da kaydediliyor. (Belgeler: 3)

            Peki, bu mudur pe?in hüküm ve ön kabul? Bugüne kadar ‘yürütmeyi durdurma ve iptal’ karariyla sonuçlanan HES davalarinda vurgulanan bu özellikler neye göre genellenecektir?

 

            3- “?yi tasarlanmi? bir HES, çevresiyle bütünle?tirilebilmekte ve çevre üzerinde asgari düzeyde olumsuz tesirde bulunmaktadir. HES’lerin çali?ma sisteminde bilinmesi gereken en önemli unsur sudan de?il, suyun gücünden faydalanildi?idir” ifadelerinin yer verildi?i Bakanlik açiklamasinda ne anlatilmak istenmektedir?

            ?yi tasarlanmi? bir HES ile ne kastedilmektedir? Demek ki böyle bir proje yoktur? Çevresiyle nasil bütünle?tirilebilmektedir böyle bir HES? Biz bütünle?tiremiyoruz! Ayni zamanda Bakanlik yetkilileri de bütünle?tirememi? ki, çevre üzerinde olumsuz tesirleri oldu?unu kabul etmi?ler!

            HES’lerdeki en önemli unsurun su olmadi?i ileri sürülürken, suyun gücünden faydalanildi?i kaydedilen açiklamada, su olmazsa suyun gücünden nasil faydalanilaca?ina ise herhangi bir açiklama getirilmiyor! (Foto?raflar: 6,26)

 

            4- “Nehir tipi HES’ler, suyun tabii aki?indan faydalanilarak elektrik üretmekte olup, aslinda oldukça eski bir teknolojinin, un de?irmenlerinin geli?mi? halidir. Nehir tipi HES’ler büyük miktarda suya ihtiyaç duymaz ki bu ‘çevre dostu’ olarak tanimlanmalarinin temel sebebidir” ?eklinde ifadeler kullanilan açiklamada neden ‘tünel ve kanal tipi’ HES’lerden söz edilmemi?tir?

Madem öyle, o zaman neden derelerimizdeki sular kilometrelerce uzunluktaki tünellere alinip, asli unsuru oldu?u ekosistemle ili?i?i kesiliyor veya nedenDeriner Baraji gibi dünya ile ölçü?türülecek büyüklükte barajlar yapilarak suyun önü kesiliyor? Hani HES’ler suyun tabii aki?indan faydalaniyordu?

HES’lerin benzetildi?i ‘un de?irmenleri’ ?imdi ne haldedir? Tarihi ve kültürel de?erlerimiz arasinda yer alan su de?irmenlerini çali?tirmak için derelerimizde veya köylerimizde su kalmami?tir veya çali?tirmak için HES’lerden izin alinmasi gerekmektedir? HES’ler hangi tarihi, sosyal ve kültürel de?erlerimizin geli?mi? halini olu?turmaktadir?(Foto?raflar: 7,8)

 

5- HES projelerinin nehirleri, akarsulari kuruttu?u, ormanlara zarar verdi?i iddialarinin ‘tamamen gerçek di?i’ oldu?u ileri sürülen açiklamada, “HES tesislerinde türbinlere zarar vermemek için akarsudaki kum, çakil gibi maddeler tutulur, askidaki sedimentler çökeltilir ve böylece türbinlere giren ve türbinlerden çikan su, tabii halinden daha temiz olarak akarsuya döner. HES’lerin in?asi esnasinda ortaya çikan hafriyat da çevresel etkiye sebep olmadan izinli alanlarda depolanmakta veya köy yollarinda kullanilmaktadir” deniliyor.

Bu açiklama da ya?anan gerçeklerden ve bilimsellikten uzaktir. Do?al aki?kanli?i içerisinde derelerimizden, nehirlerden veya akarsulardan gelen kum, çakil gibi maddeler, askidaki sedimentler, içerisindeki oksijen do?al ya?ama can verip, deniz sahillerinde kumsallar olu?masini, ta?idi?i alüvyonlarla birlikte tarimsal alanlarin geli?mesini, içerisinde barindirdi?i birço?u endemik olan balik ve benzeri canli türlerini, organizmalari, topra?i ve dahasi ya?ami besler. Bu durumu dahi görmezden ve bilmezden gelmek, akil ve mantik di?i oldu?u kadar, bilimsellikten ve ya?amin gerçeklerinden de uzak kalmaktir.

Evet, türbinlerden çikan suyun tabii halinden eser kalmaz! Do?alli?indan tamamen temizlenmi?, içerisinde ya?ama can verecek herhangi bir madde kalmami?tir. Bu suyun tekrar eski haline, do?alli?ina dönebilmesi için en az 2 km boyunca serbest aki? yapmasi, oksijen barindirmasi için ise do?al dü?ü? gerçekle?tirmesi gerekmektedir! Ancak, birbiri ardina dizilmi? HES projeleri sayesinde suya böyle bir olanak birakilmami?tir! (Foto?raflar: 18-19)

Aksine bu projelerle suyun ticarile?tirilmesinin önü açilmi?; derelerimizde ve do?al kaynaklarimizdaki sular rant hesaplari ile salt bir enerji üretme ve para kazanma kayna?iymi?çasina ya?malamaya açilmi?tir.

HES ?n?aatlari nedeniyle ortaya çikan hafriyatlar ise ba?li ba?ina ba?ka bir sorun olu?turmaktadir! Çevresel etkiye sebep olmak bir yana tamamen çevresel felaketlere yol açan bu çali?malarin örnekleri de neredeyse bütün HES projelerinde ortaya konulmaktadir. Bakanli?in bu konuda kismen de olsa uyguladi?i cezai i?lemler ve hazirlanan raporlarda bu açikça görülmektedir. Görünen odur ki, Sayin Bakan ve Bakanlik yetkilileri bunlardan da bihaberdir!

Bu çali?malar nedeniyle birçok bölgemizde sel ve heyelanlar, ta?kinlar ve geri dönü?ümü zor ve telafisi güç olaylar ya?ami?tir. Artvin’de, Trabzon-Solakli’da, Rize’de, Alakir’da, Peri Vadisinde, Tortum ve ?spir’de, Ordu’da, Tokat’ta ya?ananlar sadece en açik örnekleridir! (Foto?raflar:9,10,11,12,13 )

 

6- Açiklamanin son kisminda ise, “Zaman zaman bazi derelerdeki su seviyelerinin dü?üklü?ü HES projelerinden kaynakli olmayip, mevsimsel olarak ya?i? azli?indan kaynaklanmaktadir. Dü?ük olan su seviyelerinin ya?i?li döneme girilmesi ile tekrar eski seviyesine yükselmesi beklenmektedir” ifadelerine yer veriliyor.

??te burada yine kendisiyle çeli?iyor Bakanlik! Bizim foto?raflariyla ortaya koydu?umuz bütün dereler, HES projeleri ile kurutulmu?tur! Ancak do?rudur ki, zaman zaman ya?i? azli?i nedeniyle ülkemiz genelindeki birçok dere, akarsu ve nehirde su seviyelerinde dü?üklük ya?anmaktadir. Derelerimizde akan su seviyeleri, dünya genelinde ya?anan ve adina ‘küresel isinma’ denen, teknolojik geli?me ve bu gibi hunharca geli?tirilen projeler sayesinde zaten her geçen gün azalmakta ve hatta kuruma tehlikesiyle kar?i kar?iya kalmaktadir. HES projeleri ise bu tehlikeli geli?meyi tetiklemekte ve hizlandirmaktadir! Dere, nehir ve akarsularimizdaki su miktarlari bugün, çok de?il, 10 yil öncesine göre ‘can suyu’ denebilecek miktara kadar çekilmi?tir. Geli?tirilen bu projelerle, derelerimizde kalan bu can suyu alinarak, derelerimize yüzde 10 oraninda can suyu birakilaca?i kaydedilmektedir. Yani can suyunun can suyu!..

            Can suyu, ölüm dö?e?indeki bir insanin dudaklarina pamukla damlatilan su, topra?a dikti?iniz bir fidana verilen bir avuç sudur! Böyle bir oran ve ifade kesinlikle kabul edilemez! (Foto?raflar: 14,15)

            Bakanli?in bu yöndeki savunmasi yine bilimsellikten, akil ve izandan uzaktir ve topu do?aya atmak anlamindadir!

            Madem bizim bu dereler, su kaynaklari ya?i? eksikli?inden dolayi kuruyordu da, HES projesi yaptirilmayan vadilerimizde, derelerimizde, Findikli’da oldu?u gibi neden gürül gürül sular akiyordu? Neden sadece HES projelerinizi geli?tirdi?iniz vadilerimizdeki dereler ve su kaynaklari kuruyordu? (Foto?raflar: 16,17 )

 

            Sayin Bakan ve Bakanlik yetkilileri belki bu açiklamalariyla kabineyi, milletvekillerini ve konuya duyarsiz kitleleri ve kamuoyunu yaniltabilir ama do?al ya?am alanlarinda, vadilerinde, köylerinde, yaylalarinda yüzyillardir üreterek ya?ami var eden bizleri, su gözelerinin ba?inda, derelerinin kenarinda nöbet tutan köylüleri, ya?anan gerçekler kar?isinda anlattiklarina inandiramaz. Bizler ya?adiklarimizla, gördüklerimizle, aklimizla, bilim ve hukukla, demokrasiye olan inancimizla, akil ve mantikla, izanla suyumuza, topra?imiza, ya?am alanlarimiza, tarihi, sosyal ve kültürel de?erlerimize sahip çikmaya devam ediyoruz.

            Do?al ya?am alanlarimizi katlederek, yok eden, geri dönü?ümsüz zararlar veren, bizleri yurtsuzla?tiracak, suyun ticarile?tirilmesinin önünü açan, yasa ve yönetmeliklere, hukuka, demokrasiye, uluslararasi anla?malara aykiri, rant odakli bütün bu HES projeleri ile Su Kullanim Anla?malari ve üretim lisanslari iptal edilinceye kadar da bu mücadelemizi, akilla, bilimle, hukukun üstünlü?üne ve demokrasiye olan inancimizla sonuna kadar ödünsüzce sürdürece?imizden kimsenin ku?kusu olmasin! 

 

Bu habere ifade bırak!

  • 0
    KIZGIN
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    HAHAHA
  • 0
    ALKIŞ
YORUM EKLE