• 17 Temmuz 2025 Perşembe
  • Rize AÇIK
  • 00:00
    17 Temmuz 2025 İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

BBP BAŞKANLIK DİVANI PKK’nin SİLAH BIRAKMASINI DEĞERLENDİRDİ

-BBP Rize il Başkanı Ensar Özçelik parti divan toplantısında PKK nin 40 yıl sonra silah bırakma noktasına gelmesinin değerlendirildiğini söyledi.

BBP BAŞKANLIK DİVANI PKK’nin SİLAH BIRAKMASINI DEĞERLENDİRDİ

      Esin BAYRAK

BBP Rize il Başkanı Ensar Özçelik parti genel merkezinin divan toplantısında PKK nin silah bırakma olayının değerlendirildiğini söyledi.

     İl Başkanı Ensar Özçelik divan toplantısında alınan kararı açıkladı “16 Temmuz 2025 tarihli Başkanlık Divanı Toplantımızın Sonuç Bildirgesidir:  Türkiye Cumhuriyeti, teröre karşı verdiği 40 yıllık mücadele sonrasında PKK terör örgütünü yenmiş ve silah bırakma noktasına getirmiştir. Büyük Birlik Partisi, kurulduğu günden bu yana şiddeti yöntem olarak kullanmayan, terörle organik ilişkisi olmayan her türlü örgütlenmeyi demokratik bir hak olarak görmüş, bu konuda tutarlı bir siyaset izlemiştir.  Bu çerçevede, bugün PKK’nın “silah bıraktığını” ve “kendini tasfiye ettiğini” açıklamasını dikkatle ve temkinli bir şekilde takip ediyoruz.  PKK’nın ve ilişkili yapıların, bir taraftan silah bıraktıklarını ve kendilerini feshettiğini söylerken, diğer yandan Türkiye’nin parçalanma projesini başka yöntemlerle yürütecekleri açıklamaları endişe ve tereddütlerimizi doğrulamaktadır. Yine, PYD’nin dün “Şam Hükümeti’nin kararlarına uymayacağını” ve “PYD yapılanmasına son vermeyeceğini” açıklaması, haklılığımızı bir kez daha teyit etmiştir” denildi.

     “ Türkiye’nin yapması gereken bellidir”

 KCK, PYD, PJAK ve Avrupa yapılanmaları dahil, terör örgütünün bütün unsurları yok edilmelidir. Örgütün, uyuşturucu ticareti, organ ticareti, silah kaçakçılığı, gasp, haraç gibi tüm illegal faaliyetleri ve bu alanlardan elde ettiği gelirler sonlandırılmalı, Siyonist güç odakları başta olmak üzere, Türkiye’yi hedef alan istihbarat örgütleriyle yürüttükleri iş birliklerine son verilmelidir. DEM Parti’nin Türk siyasetinde yer almasının meşruiyet zemini, ancak terör örgütünün Türkiye, Irak, Suriye, İran ve Avrupa’da tasfiye olduğuna Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk Milleti’nin ikna olmasından sonra oluşabilir. Bahsedilen tüm bölgelerde, yürütülecek tasfiye süreci, Türkiye Cumhuriyeti’nin kontrolünde gerçekleşmelidir. Bugüne kadar devlet kurumlarımız süreci doğru yönetmiştir. Terör örgütüne taviz olarak anlaşılabilecek hiçbir adım atılmamış, süreç sadece terör örgütünün tasfiyesi çerçevesinde kalmıştır. Bugünden sonra da bu titizliğe dikkat edilmelidir.  Biz devletimize güveniyoruz. Süreç bugüne kadar tavizsiz bir şekilde yürütülmüştür. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğini ümit ediyoruz. Fakat her zaman dile getirdiğimiz gibi, terör örgütüne ve onun kalleş elebaşlarına ve arkalarındaki küresel emperyalist ve Siyonist güçlere güvenimiz yoktur.

 Hile, aldatma, komplo, şiddet ve dehşeti bir yaşam biçimi olarak seçmiş terörist elebaşlarının yine hain bir plan içerisinde olma ihtimallerine karşı tedbirli olmalıyız. Bu sebeple sürece karşı mesafeli ve ihtiyatlıyız. Öcalan serbest bırakılamaz, on binlerce vatandaşımızın katiline müsamaha gösterilemez. Genel af başta olmak üzere, teröristlere yönelik, her ne ad ve biçim altında olursa olsun af kabul edilemez.  Bir samimiyet testi olarak DEM Partisi tüm il ve ilçe binalarına, yan kuruluşlarına, STK, dernek ve vakıf binalarına Türk Bayrağı asmalıdır.

 Parti etkinliklerinde Türk Bayrağı asılıp, İstiklal Marşımız okunmalıdır. Bizler Türk Milliyetçisiyiz. Türkiye’de kardeşlik ortamı en önemli önceliğimizdir. Elbette Türklüğümüzle gurur duyuyoruz. Aynı şekilde de Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’nın ümmeti olmaktan da şeref duyuyoruz. Terörsüz Türkiye süreci çerçevesinde, TBMM’de kurulması düşünülen  ihtisas komisyonuna dair DEM ve bazı muhalefet partilerinin yasa ile komisyon kurulsun önerisi ülkemizde etnik temelli ayrışmaya yol açabilecek, özerklik gibi tehlikeli ve ideolojik hedefler bulunmaktadır. Bu hedefler esas olarak Türkiye’nin ün iter yapısını zedelemeye yöneliktir. Kalıcı ve kanun ile kurulmuş bir ihtisas komisyonu önerisi bu sebeple son derece sakıncalıdır. TBMM içinde, “demokratikleşme” adı altında, milli egemenliğimizi ve anayasal düzeni zayıflatmayı amaçlayan bu siyasi mühendislik projesi, geri dönüşü zor süreçlerin önünü açma tehlikesini barındırmaktadır. Geçmişte çözüm süreci üzerinden yaşanan istismarlar bir kez daha tekrarlanmamalıdır” denildi.

       “İSRAİL HAYDUT DEVLETİDİR”

Açıklamada “ İsrail’in Suriye’ye yönelik terörist saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Bir “terör devleti” ve “haydut devlet” olarak İsrail tüm bölge, dünya ve insanlık için en önemli güvenlik tehdididir. Gazze’de 50 binin üzerinde masum sivili katleden soykırımcı İsrail katliamlarına Suriye’de de devam etmektedir. İç savaştan zaten önemli zararlar görmüş olan Suriye'nin devletinin kurumlarını, ordusunu vurmanın hiçbir meşru gerekçesi olamaz.  Bu alçak saldırıların altında yatan sebep Suriye merkezi hükümetini zayıflatmak ve terörist İsrail’in kukla yapılanması PYD-SDG teşekkülünün devamını sağlamaktan başka bir şey değildir.  ABD, daha dün Suriye’ye saldırmayacaksın diye İsrail’i uyarırken bugün İsrail’in vahşi saldırılarına yenilerini eklemesi ABD’nin “Tavşana kaç, tazıya tut” politikasının bölgemizdeki rezil tezahürlerinden biridir” denildi.

 

Bu habere ifade bırak!

  • 0
    KIZGIN
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    HAHAHA
  • 0
    ALKIŞ
YORUM EKLE