Fatih Sultan Kar
O bir Rize sevdalisiydi. Ömrünü Rize tarihi ara?tirmalarina adami?ti. Muzaffer Arici 7 Ekim 2011 tarihinde aramizdan ayrildi.
Çarikli ayaklar ve ya?am mücadelesi
Muzaffer Arici 1932 yilinda Rize`nin Pazar ?lçesi`ne ba?li Akbucak Köyü`nde do?du. Zeliha Hanim ve Abdülkadir Bey`in ilk çocu?udur. Bölgenin do?al ko?ullarinin zorlu?u ve ilkokulunun da uzak olmasi nedeniyle ancak sekiz ya?inda e?itimine ba?lamasi mümkün olabildi. Bir saat uzakliktaki kom?u köyün okuluna ya?mur,çamur demeden zorluklarla çarikli ayaklariyla yürüyerek gitmek zorundaydi. Annesi,ça?ina göre aydin sayilabilirdi. Çünkü hayirsever bir insan olan Kaymakam Cemil Aytimur Bey`den yeni alfabeyi ö?renmi?ti, okuma yazmayi biliyordu. Bu nedenle Muzaffer alti ya?inda iken annesinden okuma yazma ö?renmi?ti. ?lkokul dördüncü sinifa kadar bu okulda yani U?rak Köyü ?lkokulu`nda okuduktan sonra babasinin gurbetçilik yapti?i Ankara`ya Kaya? ?lkokulu`na nakli yapildi ve 1945-1946 ders yilinda Kaya? ?lkokulu`ndan mezun oldu.
Karadeniz tarihine ilgisi lise yillarinda ba?ladi
Kaymakam Cemil Bey ve ünlü bir ö?retmen olan Mustafa Sabuncu Bey tarafindan kendisine okuma açli?ini dindirsin diye verilen pek çok kitabi hizla okudu?u için Hem?in ?ivesini de geride birakmi? yeni çevresine kolaylikla uyum sa?lami?ti. Ortaokulu ba?ariyla bitirerek Türkçe Ö?retmeni Hamiyet Demira? Hanimefendi`nin destek ve önerisi ile 1948-1949 ders yilinda Ankara Atatürk Lisesi`ne kaydoldu. Tarih Ö?retmeni Hakem Belen`den Do?u Karadeniz ile ilgili birçok tarihi eseri alarak defalarca okudu. Ayni zamanda hocasinin (muhakkak okumalisin dedi?i) tarihi eserleri kütüphanelerde temin etti ve okudu.
Lise son sinif ö?rencisi iken baba oldu
Ailevi gelenekler onu genç ya?ta evlili?e götürmü? Amcasinin Kizi Fikriye Hanim`la hayatini birle?tirmi?, öyle ki lise son sinifta iki çocuk sahibi olmu?tu. Okul hayati, aile hayati, çocuk sahibi olmak, ya?am ko?ullari derken a?ir bir zatürre hastali?i nedeniyle okula 1 yil ara vermek zorunda kaldi. E?itimine devam etmekte istekliydi. O sene lise e?itimi 4 yila çikarilmi?ti. Okula gitti?inde son sinif olmadi?ini ö?rendi, raporlarla Bakanli?a müracaat ederek bitirme ve olgunluk sinavlarini verdi. Bu arada babasinin yakalandi?i amansiz hastalik nedeniyle ekonomik sikintilar ba?ladi. Yedek ö?retmenlik yaparak ufak da olsa gelir temin etmeye çali?ti.
Okumadan hiç vazgeçmedi
Bu arada babasinin hastali?i dayanilmaz a?rilarla devam ediyordu, morfin kullanarak birkaç saat rahat edebiliyordu. Babasinin iste?i do?rultusunda Tip Fakültesi`ne girmi? olan Muzaffer Arici maddi sikintilarindan dolayi Askeri Tip Fakültesi`ne geçti. Babasinin doktorlari ayni zamanda ünlü Hocalari Prof. Kamil Sokullu,Prof. Hilmi Akin`in izni ile (15 gün) babasini Rize`ye götürdü. Ancak morfin temini ve enfeksiyonunu bu ücra köyde yapacak kimse yoktu. Enfeksiyonsiyonlardan sonra a?risi geçen Baba "yarin Ankara`ya dön, okulunu ihmal etme" diye yalvariyordu. ?laç yemini ise son derece sondu bu sikintili devre 18 ay sürdü. Babasi vefat edince üniversiteye döndü?ünde kaydi silinmi?ti. Üniversite e?itimi özlemi devam etti?i için devam zorunlulu?u olmayan, hem çali?ip hem okuyabilece?i Hukuk Fakültesi`ne kayit yaptirdi. Fakat asker kaça?i durumunda oldu?undan mecburen yedek subay olarak, asker oldu. Düzenli maa? aldi?i için Rize`nin da? köyündeki çocuklarini Ankara`ya getirdi. Kura çekiminde Kars Ka?izman`da vatani görevini yapmak seçimine kar?ilik Topçu Motor Bölümü birincisi oldu?u için Güvencinlik`teki Havacilik Okulunun tercihi ile orda vatani görevine devam etti. Okuldaki ba?arisi nedeniyle komutani Cahit Arin teskere birakmasini tavsiye etti. Ancak geli?en olaylar sonucunda gerginle?en ortam nedeniyle çok sevdi?i ve geçim kayna?i olan askerli?i birakmak zorunda kaldi. Uzun süre ticaretle u?ra?an yazarimiz firsat buldukça kitaplar okudu kütüphaneleri taradi. Be? kiz bir erkek çocu?u olan Muzaffer Arici`nin evlili?i hayatin me?akkatli yollarinda Fikriye Hanim`in çali?kanli?i ve özverileriyle devam etti. Çocuklarinin hepsi onun gösterdi?i do?rultuda üniversite e?itimi aldilar. On tane torunu var ve yedisi üniversite mezunudur.
Eserleriyle ya?ayacak
7 Ekim 2011 tarihinde aramizdan ayrilan Muzaffer Arici, Her Yönüyle Rize ( Üç ayri baski yapti), Rize Şiveleri, Prof. Karl Koch`un 1843-1844 Yillarindaki Seyahatnamesinin Rize Bölümü (Derleme) ve Kaçkarlarin son çobani (Şiir Kitabi)
kitaplarini yayinladi
Muzaffer Araci’nin kaleminden kitaplari:
Her Yönüyle Rize: Dünyaya ilk defa gözlerini açti?i, üzerinde ko?up büyüdü?ü, havasini teneffüs etti?i yeri, atalarinin buralara nerelerden geldi?ini sorup ö?renme meraki vardir. Bu merak, bende giderek dayanilmaz bir kuvvet kazandi. Lise ça?larimda dahi bu merakimdan ötürü tarih derslerimizde bizim ilimize tarihi co?rafi yönden hocalarimizin ne zaman de?inecekler diye sabirsizlikla beklerdim. Okul kitaplarimizda, fazla bir malümat bulamiyordum. Tarih dersini de çok seviyordum. Bu sevgide, Ankara Atatürk Lisesi ndeki Tarih hocamiz, Sayin Hakem Belen Beyefendi’nin etkisi de büyük olmu?tur. O baba tavriyla, sevilmeyen bölümleri öyle güzel anlatirdi ki hu?u içinde dinler elli dakikanin nasil geçti?ini bilemezdik. Ezilerek, teneffüsler de yolunu keser, `Hocam Do?u Karadeniz ile ilgili bilgi nasil bulurum` diye sorunca elini omzuma koyar; kütüphane ve ilgilileri bul derdi.
Rize Şiveleri: Dil, insanlarin duygu ve dü?üncelerini anlatmak için bir takim sesler çikararak yaptiklari anlatim ?eklidir.?nsanlar meramlarini bildirmek için , bir takim i?aret ve hareketler kullanmi?larsa da dilin olu?masinda gerekli kurallari zaman içinde geli?tirerek kendi ihtiyaçlarina uygun ?ekilde dil kavramina kismen de olsa varmi?lardi. Kom?u veya iç içe ya?ayan milletler , kendilerinde olmayan bazi kelimeleri , kendileri üretmeden , kolayca , ba?ka dilden alarak , dillerine adapte etmi?lerdir. ATATÜRK, yabanci dillerin istilasindan , dilimizi kurtarmak için ilk atilimi ba?latmi?tir.Tüm ulusumuza seslenerek “ÜLKES?N? , YÜKSEK ?ST?KLALINI KORUMASINI B?LEN TÜRK M?LLET? , D?L?N?DE YABANCI D?LLER , BOYUNDURUĞUNDAN KURTARMALIDIR “ demi?tir.
Prof. Karl Koch`un 1843-1844 Yillarindaki Seyahatnamesinin Rize Bölümü: Her insan do?up büyüdü?ü, ko?up oynadi?i topraklari, atalarinin buralarda asirlarca evvel nasil ya?adi?ini merak eder. Bu merak, bir tabiat harikasi olan Rize ile ilgiliyse, vazgeçilmez bir arzuya dönü?ür. ??te bu vazgeçilmez arzu ile 1950 senesinden beri ?irin Rize’mize dair nerde bir belge bulduysam okudum, ismini duyduysam arayip buldum. Okuyaca?iniz bu eser binbir me?akketle temin edilerek size sunuldu. Bir çok eserle dipnot olarak ( Waderungen, Prof.Dr. Karl Koch ) , ibaresi geçiyordu. Uzun zaman yilmadan, usanmadan tarih kurumlarimizi, kütüphanelerimizi aradim, bulamadim. Bazi ilgililer, “Belki Berlin’de bulunur” diyorlardi.
Kaçkarlarin son çobani: Okumak zahmetine katlanaca?inizi umdu?um bu kitapçi?i neden kaleme aldim? Neden ?iirsel sundum? Yazili eserler gerçek kaynaklara dayaniyorsa tarih, hayali anlatimla sunulmu?sa hikaye ismiyle literatürlere girerler. Her ikisi de co?kulu, daha vurucu ve bir nizam, bir ölçü dahilinde anlatilirsa ?iir olur. Kitapçi?imizda sundu?umuz ?iirsel ifadelerde “hayal” in etkisi azdir. Ço?u ya?anmi?, hayattan alinmi?tir. Zamanin gelenek, göreneklerine, gençlik hatta çocukluk duygularina yakla?ir. Uhrevi, milli hislere te?et geçer. Uzun yillar süresince dizelenmi?, zaman içinde serpilmi? ?iirlerin toparlanmi? kitapçi?idir bu eser. Buraya kadar olan sunu?u okumaniz dahi beni memnun etmi?tir. Te?ekkürler.
Not: Muzaffer Arici, ömrünü Rize tarihine vakfetmi?ti. Ya?arken de?eri bilinemedi. Ölümünün ardindan da Rize Kültürü ile ilgili etkili ve yetkili büyüklerimizin de en ufak bir açiklamasini duyarlili?ini göremedik. Kendisini rahmetle aniyorum
